Kadınlar çok derin ve ince düşünme yeteneğine sahiptir, 5 duyuları da çok güçlüdür. Erkekler olayları daha kaba değerlendirir. Kadın 100 alternatif düşünür, erkek en fazla 3 alternatif düşünür. Genelde iki düşünür birini seçer. Kadının görüş gücü keskin olduğu için aşka tutkuya çok açıktır. Tutku ve aşk denizine çeken kadın olur. Ama kadının aşkı tam yaşaması için akıllı erkek gerekir. Yoksa kadın ne yaparsa yapsın aşkın kilidini açamaz. Akıllı erkekle karşılaştığında kadın aşkın ve tutkunun kilidini açar ve çok engin bir denize girersin. Ama tabi tüm bunlar için kadının da erkeğin de imanlı olması şarttır.
Şehitlerimize ne mutlu Allah onları seçmiş, en güzel makama almış. Allah Afrin şehidimizin şehadetini kabul etsin, çağırın bizler de gelelim inşaAllah. Ne mutlu size, ne mutlu ailelerinize.
(A9 TV; 12 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Dünya çok geniş, tüm insanlar hep birlikte huzur içinde yaşayabiliriz. İsrail, İran, Irak, Suriye hepsi gepgeniş topraklar. Gelin bu topraklarda bir arada kardeşçe yaşayalım. Paylaşamadığınız nedir? Gelin birlikte barış içinde yaşayalım.
(A9 TV; 12 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Çocuklara bile küsmeyi, bağırmayı, kafa tutmaya öğretiyor ve bununla seviniyorlar. El kadar çocuğa sadece sevgi öğretilir. Çocuğun ruhuna nefret ilka edip onu kirletmek zulümdür
(A9 TV; 12 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Müminlerin temizliğiyle münafıkların kirliliği arasında cennetle cehennem gibi fark var. Müminlerin bulunduğu her yerde nezaket, kalite, temizlik, güzellik ve iyilik hakim. Münafıklar ise pislik, çirkinlik, iğrençlik, kepazelik içinde sürünüyorlar.
(A9 TV; 12 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Mina Başaran ve kız arkadaşlarına Allah gani gani rahmet etsin. İnşaAllah mekanları cennet olur. Hepsi tertemiz, pırlanta gibi delikanlı genç kızlar. Nefret dolu bir kitlenin oluşması çok büyük beladır. Nur gibi genç kızlar vefat ediyor. Allah onlara rahmet etsin deyip saygı göstereceklerine akıl almaz çirkin ifadeler kullanıyorlar. Aslan gibi genç kızlara böyle çirkin ifadeler kullanabilmek için insanın vicdanının tamamen iflas etmiş olması gerekir. Bu kadar kaba, bu kadar katı, bu kadar acımasız olmanın hiçbir manası yok. Bu nefret ve kin dolu ruh milli bir beladır. Toplumda sevgiyi bilen insan sayısı çok az. Herkese her şeye karşı öfke üslubu geliştirme eğilimi var. Bunu mili bir felaket olarak görüp sevgiyi, merhameti öğreten, makul ve anlayışlı olmanın önemini anlatan yayınlar olmalı. Kötü konuşanların takdir edildiği bir ortam temelden yasaklanmalı.
(A9 TV; 12 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Allah sevgisini ve Allah korkusunu bilmeyen bir insanın güzellikleri fark edebilmesi, kadınlara değer verebilmesi mümkün değildir. Böyle bir insana sevgiyi anlatmak, gözü görmeyen birine sütü anlatmak gibidir. Tam kavraması mümkün olmaz.
(A9 TV; 11 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Allah dev gibi incir ağacına toplu iğne ucu kadar tohumu vesile ediyor. Mehdi de dünyanın barış, sevgi, güzellik bulması için bir vesiledir. Allah’ın izniyle 3-5 yıl içinde Mehdiyet çok netleşmiş olacaktır.
(A9 TV; 11 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
İnsanların kibirlenmesi mucizedir. Ruhu olmayan insan aczini fark etmez. Yerde gübre olsa yine anlamaz, kibir yapar. Ruhu olmayanları hiç önemli görmemek gerekir.
(A9 TV; 11 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Samimiyet çok ferahlatıcı ve rahatlatıcıdır. Bazı din hocaları televizyona çıktığında hiç kendisi olmayan bir üslup kullanıyor. Ağır başlı bilinsin diye akıl almaz baskı yapıyor kendine. Samimi insan yüzündeki huzurdan ve insana verdiği pozitif elektrikten hemen anlaşılır. Allah samimi insanı hemen kalbimize vahyeder.
(A9 TV; 11 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Bir çok evlilikte esas, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma derneği gibi, şirket tarzı bir yapı oluyor. Birbirlerini maddi yönden desteklemek, koruyup kollamak, iki tarafın imkanlarını karşılıklı iyi değerlendirme tarzında ve tamamen mantığa dayalı oluyor. Bu mantığın bir adı da oluyor, adına sevgi diyorlar. Sevgi demeseler ayıp olacağı için bu kılıfın ardında yaşanıyor her şey. Adeta bir şirket dayanışması söz konusu oluyor. İyi bir şirket ortağı bulabilmek için de okuyor, eğitim alıyor, dil öğreniyor, iyi bir işe girmeye çalışıyor, araba ediniyor vs. Kibar taktiklerle iki taraf da birbirine mal kaptırmamaya çalışıyor. Gerçek sevgide mantık değil vicdan ölçüdür. Sadece Allah’ın rızası, rahmeti ve cennetine göre hareket edilir.
(A9 TV; 11 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Ne rahmetli Türkeş’in adının unutulmasına ne de Bozkurt’un unutulmasına asla müsaade etmeyiz. Ne de Erbakan Hocam’ı unuttururuz.
(A9 TV; 11 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Kuran’da kadını dövme hükmü yoktur. Allah eşler arasında bir anlaşmazlık olduğunda önce konuşun, sonra yataklarınızı ayırın, sonra evleri ayırın, sonra hakem tayin edin uzlaşmaya çalışın, buna rağmen olmuyorsa boşanın diyor. Kuran’da geçen “darabe” fiili kadının dövülmesini değil evden ayrılmasını anlatır.
(A9 TV; 11 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Adı konmamış kör muhalefet sistemi, bazen toplu cinnete dönüşüyor ve yatıştırılması çok güç oluyor. Bunların çoğu karşılarındaki kişinin haklı ve doğru olduğunu bildikleri halde sırf ukalalık yapmak için ya da ortamdan faydalanıp itibar sağlamak için saldırgan bir eleştiri dili kullanıyorlar. Bunların üslubundan çekinenler de doğru olanın yanında yer almak yerine o kör muhalefete katılıyorlar. Böyle bir korku sistemi olmasa insanlar gerçek fikirlerini, muhafazakârlar dine gerçek bakışlarını çok rahat ortaya koyabilirler. Ama bir anda toplumu elektrikleyenler olduğu için birbirlerinden çekinip gerçek fikirlerini söyleyemiyorlar.
(A9 TV; 11 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Tayyip Hocam milletin lideri, cumhurun başı olarak çok vicdanlı, akılcı ve dürüst hareket ediyor. Bazılarının yersiz endişeleri çok gereksiz. Tayyip Hocam merttir, delikanlıdır, İslam Birliği’ne aşıktır.
(A9 TV; 11 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Her atom bir alemdir. Atomda insan aklının çok üstünde bir akıl vardır. Müthiş bir hızla milyarlarca senedir dönüyorlar ve bir kere bile çarpışmıyorlar. Tek başına bu, çok büyük bir mucizedir. Balyozla demirin üzerine vuruyorsun, atom muhatap dahi olmuyor. Dönmesine devam ediyor. 15 milyar yıldır hiçbir enerji almadan dönüyor. Bu, Allah’ın muazzam bir sanatı ve ilmi.
(A9 TV; 10 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Münafık ruhu olmadığı için maddenin hakikatini hiçbir zaman anlayamaz. Tarif edilse bile bir türlü kavrayamaz. Bu harika bir durumdur. İstenildiği kadar tarif edilsin bir türlü anlayamaz ve kavrayamaz. Çünkü ruhu yoktur. Makina gibi bir varlıktır.
(A9 TV; 10 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Hem Darwinist sistemde hem gelenekçi Ortodoks sistemde kadın nefreti oturmuş. Kadını insan olarak görmüyorlar. Biri yarı gelişmiş hayvan olarak görüyor birisi yarım varlık olarak görüyor. Bu sevgisizliği ve çirkin mantığı Kuran ahlakı tamamen ortadan kaldırır.
(A9 TV; 10 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
PKK ile mücadele salt güvenlik tedbirleriyle olmaz. Asıl yapılması gereken anti Darwinist anti materyalist ilmi mücadeledir. Elbette güvenlik tedbirleri alınmalı ama 3 bin kişi öldürülse yerine 3 bin daha gelir. Asıl olarak zihniyeti fikren öldürelim, terörün zeminini tamamen kurutalım. Biz 10-20-30 yıl ilerisini düşünmek zorundayız. Dünyada züppeliğe ve ukalalığa doğru bir gidiş var. Avrupa’da dindarlık zayıflıyor. Tüm bunlara karşı alacağımız en köklü tedbir Darwinizmi ilmen bitirmek olur. Ya Allah BismiAllah deyip başlamak gerekir. 40 akademisyen, profesör bir araya getirilsin. Ulusal bir açıklama yapılsın. “Darwinizm bilim değildir, bilimsel delillerimiz şunlardır” diye bir bir sıralayalım. Tüm dünyaya etki eden müthiş bir açılım olur. Darwinist komünist çevreler mutlaka tepki göstereceklerdir, bu tepkilere hiç aldırış etmeden devam etmek gerekir.
(A9 TV; 10 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Mümin demek dünyanın en üstün akla sahip varlığı demektir. Müslüman deyince bazılarının aklına belli tip bıyığı sakalı olan, aziz kardeşim diye konuşan, gül suyu ikram eden bir insan modeli geliyor. Mümin hayat dolu, kaliteli, asil, nezih, derin düşünen, neşeli, akıllı, sevgi dolu, merhametli, çağın üstünde modern olan insandır.
(A9 TV; 10 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Yanlış yapmak çok iyi bir eğiticidir. Mümin yaptığı yanlışlarla doğru yolda olmakta kararlılık kazanır ve hep doğruyu arar. Pişman olmak üzülmek değildir, azimli olarak doğruyu yapmak ve yaptığı yanlışı tekrar etmekten kaçınmaktır.