Adnan Oktar
 - 
Aklı başında bir insanın rehberi Kuran’dır. Kuran’dan çıktın mı aklın da gider Allah esirgesin. KURAN’LA HAREKET ETTİN Mİ BAŞARI KESİNDİR. Ayette onu Allah defaatle açıklıyor. Kesin başarılı olursunuz, diyor Allah. Ama sabırlı, azimli olarak Kuran’a tabi olacak.
 (A9 TV; 17 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Bağnaz zihniyet, dinden soğutmak için ne yapıyor? Dini içinden çıkılmaz hale getiriyor. Çok kurnazca şeytanın bir oyunu. Çok kolayken din, içinden çıkılmaz hale getirince adamlar dinin yaşanamayacağını düşünüyor ve vazgeçiyorlar. Hâlbuki din son derece kolay.
 (A9 TV; 17 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Din ferahlık, sevgi, güzellik, barış, iyilik, affetmek, demokrasi, fikir özgürlüğü, sanatın, bilimin en gelişmiş en güzel yönlerinin sergilendiği muhteşem bir yapı. Karmakarışık hale getiriyorlar dini. İnsanları dinden gereksiz yere soğutuyorlar. Deccal’a hizmet öyle oluyor.
 (A9 TV; 17 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Kuran çok sade bir kitaptır. Allah’ın hükümleri çok sadedir, bayağı kolaydır. Hayatı zorlaştırmak din değildir. Yani pis kıyafetler, pis yiyecekler, pis ortam, pis görünümlü kadınlar, pis görünümlü erkekler, neşesiz ortam; müzik yok, resim yok, sanat yok, bilim yok, estetik yok, kokuşmuş çirkin bir yapı; sürekli ağızlarında hakaret, iftira, herkese karşı nefret. Böyle din olmaz. Dinle alakası yok bunun.
 (A9 TV; 17 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Namazı 5 vakit kılın. Kılamıyorsanız 4, kılamıyorsanız 3, kılamıyorsan 2 –bir sabah bir akşam- kılamıyorsan 1-sadece sabahları veyahut akşam- o da yoksa Cuma namazlarını, o da yoksa bayram namazı. Namazsız kardeşimiz kalmasın, mutlaka kılın, inşaAllah.
 (A9 TV; 16 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Namaz şart, Müslüman’ın ayrılmaz parçası namaz. Namaz Müslüman’dan kopamaz. Müslüman’la namaz yapışık, birlikte nefes alıp vermek gibi, kalp atışı gibi. Allah’a teşekkür etmeden yaşanır mı? Allah’a sevginin ifadesi, teşekkürün ifadesi.
 (A9 TV; 16 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Allah sana nimet vermekten bıkmaz. Sen de Allah’a teşekkür etmekten bıkmayacaksın. Allah seni sevmekten bıkmaz, sen de Allah’ı sevmekten bıkmayacaksın. Bir nimet. Ne güzel. Sevgiliden bıkılır mı?
 (A9 TV; 16 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Allah’ın nimetlerini her gün görüyorsun. Her gün Allah’ı zikretmek, her gün Allah’a teşekkür etmek kalbi ferahlatır. O bir sevgi gösterisi. Teşekkür ettikçe sen deşarj olursun, rahatlarsın.
 (A9 TV; 16 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Secdede gururunu hiç yerine koyuyorsun. Cenab-ı Allah’a eğiliyorsun. Sporla alakası yok onun, jimnastikle de alakası yok. Orada tevazunu gösteriyorsun. Allah’a teşekkür etmiş oluyorsun.
 (A9 TV; 16 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Örnek insan görmek insanları olumlu etkiler. Onun için Cenab-ı Allah “Sahabilere uyun” diyor. Ayet var Kuran’da, “Peygamber (sav)’e uyun ve sahabilere uyun” diyor Allah. Örnek insanlara uyun.
 (A9 TV; 16 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Hz. İsa Mesih geldiğinde Kuran’a uyup Hıristiyan alemini de örnek insan olarak İslam’a davet edecektir.
 (A9 TV; 16 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Cenab-ı Allah, “Benim adımı anın. Ondan sonra da oturun” demiyor ki. İttihad-ı İslam’ı bize farz kılmış. İttihad-ı İslam olduğunda bütün rahatsızlıklar, kargaşalar, birbirini beğenmezlikler hepsi ortadan kalkar. Çünkü en akıllı en doğru sistem oturmuş olacak.
 (A9 TV; 16 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Hz. Mehdi (as) devrinde bütün dünya İslam’a koşacak. Hıristiyanlar, Museviler de onun adaletinden memnun olacaklar. Bütün insanlar özgürce dinlerini yaşayacaklar, huzur ve bereket gelecek, savaşlar duracak, silahlar kalkacak, kan akmayacak, terör, anarşi olmayacak. Bir ferahlık, güzellik, neşe bütün dünyayı saracak. Sevgi dünyanın her tarafını kucaklayacak. Sevgisiz hiçbir yer kalmayacak.
 (A9 TV; 15 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
SEVGİYİ HİÇBİR ŞEKİLDE BIRAKMAMAK CENNET VASFIDIR. Çünkü cennette sevgi hiç bırakılmıyor. Cennette sonsuza kadar sevgi bırakılmaz. En büyük nimettir. En büyük güzelliktir. Yoksa cennetin bir anlamı olmaz sevgi olmazsa. Allah’ı sevdiğimiz için cennette her şeyi severiz.
 (A9 TV; 15 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Sevgiyi ön plana çıkartmak lazım. Bütün cemaatleri sevmek, kardeşlerimizi şılık vermek. Yine sevgisizse yine sevgiyle karşılık vermek. Yine sevgisizse yine sevgiyle karşılık vermek.
 (A9 TV; 15 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Din metafiziktir. Meleklerle biz iç içe yaşıyoruz. Şu an melekler burada. İki tarafımızda da melekler var. Burada cinler var şu an. Dünya metafiziktir.
 (A9 TV; 15 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Müslüman, metafizik yönü ağır basan varlıktır. Metafizikle iç içedir. Meleklere inanır, cinlere inanır, Mehdi (as)’ın geleceğine inanır, deccalın çıkacağın inanır, duhan zuhuruna inanır, dabbet-ül arz’ın çıkacağına inanır, yecüc ve mecüc’ün zuhur edeceğine inanır.
 (A9 TV; 15 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Kürt kardeşlerimiz delikanlıdır, yiğittir, candır. Haysiyetlerine, şereflerine, onurlarına çok düşkündürler, dürüsttürler. Gururludurlar, güzeldir gururları, tamahkâr değildirler. Asil ve soyludurlar, sevgi doludurlar ve çok saygılıdırlar, çok hürmetlidir Kürt kardeşlerimiz. Çok dindardırlar. Allah’tan çok korkarlar. Tertemiz insanlardır. Bütün Anadolu’nun insanları gibi onlar da fevkalade üstün güzel özelliklere sahiptirler inşaAllah.
 (A9 TV; 15 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Kıyamet çok süratli gelişen bir durum. Çünkü Dünya’ya bir çarpma olacak. Çok büyük bir göktaşı dünyayı delip geçecek. Ayette diyor, “İlk çarpmayı ikinci çarpma izler” diyor. Anlaşılıyor ki o çarpan nesne dünyayı delip geçecek, spin atacak, bir daha vuracak. Bunun sonucunda Dünya dönüş yönü değişecek. Tersine dönmeye başlayacak. Ama bu yani saatler içerisinde bitecek bir olay. En fazla saat sürer. Çok süratli kıyamet kopacak.
 (A9 TV; 14 Aralık 2012)

Adnan Oktar
 - 
Şeytan denilen bir negatif güç var ama etkisi zayıf. Asıl olan; biz eğer vicdanımızı kullanırsak, aklımızı kullanırsak Allah bize, sürekli vicdanımıza vahyeder. Mesela biz bir şey yaparken eğer o yanlışsa bize bilgi olarak gelir o. İlham edilir. Kalbimize ilham olur. O bilgiye direnirsek vicdansızlık yapmış oluruz. Eğer direnmez de uygularsak vicdanımıza uymuş oluruz.
 (A9 TV; 14 Aralık 2012)