Gazilere çok iyi sahip çıkılması lazım. ‘Bana ne’ demek çok büyük bir ahlaksızlık olur, karaktersizlik olur. Çünkü onlar Allah için, vatan için, bayrak için, devlete zarar gelmesin, toprağımız bölünmesin diye bedenlerini feda ediyorlar.
Bazı kişiler çıkarıyla çatıştığında ağlamayı silah olarak kullanır. Kendini acındırmak için, bir şeyi elde etmek için, bir şeye karşı çıkmak için, karşı tarafı yıldırmak için o bir şeytani yaygara yöntemidir. Müslüman Allah aşkıyla ağlar. Bir insanı tedirgin etmek, yıldırmak için ağlanmaz. Bu bir ahlaksızlıktır, zulümdür.
(A9 TV; 3 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafıklar eğer konuşurlarsa şer konuşurlar. Münafıklar konuştuğunda ya bir fitne, ya bir bela, ya bir uğursuzluk, ya bir kavga nedeni, ya bir bulaşma nedeni, ya bir vesvesesi, ya şeytani bir dürtü ile şer konuşurlar. Mümin nasıl oluyor? Hep hayır, hep güzel, hep yatıştırıcı, hep fitneyi ortadan kaldıran, kalpte ferahlık getirecek şekilde konuşuyor.
(A9 TV; 3 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık, münafık ayetlerini hiçbir şekilde üzerine almaz, ancak mümin alır. Dehşet ve hayretle görür, ben ne yapmışım der, ben münafık alametlerinin içine batmışım, batağa batmışım, hemen kurtulayım der. Külliyen vazgeçer, kökten kalbinde bitiriyor çünkü belli ki onunla yaşayamayacak, zaten pis olduğunu görmüş oluyor.
(A9 TV; 3 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Mevlana'nın en yakın müridlerinden olan Baycu Noyan, Hülagu'nun ordusunda on binlerce Müslümanı şehit eden bir katildi.
(A9 TV; 2 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Mehdi cemaati arayan varsa Kuran’da Allah bir delil sunuyor; “Onlar sizden bir ücret istemezler” diyor. Alimlere, hocalara baktığımızda hemen hepsinin ücret aldığını görüyoruz. Yüzde doksan dokuzu ücret alıyor. Mehdi topluluğunu bulmak istiyorsan ücret istememelerinden anlayacaksın.
(A9 TV; 2 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafıklar geçici olarak sipere geçebilir. Verem mikrobu gibidir; bazen baskılanır, bünye zayıf olduğunda atağa geçer.
(A9 TV; 2 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Bazen de münafık kendini sipere alır, buna çok dikkat etmek lazım. Geçici olarak gizler. Onun nöbet atakları vardır. Yani Müslümanları zayıf gördüğü an o nöbeti tutar ve saldırganlaşır, hırlamaya başlar. Bağırır çağırır, kepazelik çıkarır, muhbirlik yapar, fitne çıkarır, rezillik yapar.
(A9 TV; 2 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Eğer kişi münafık alametlerini okuduğu halde münafıklığa devam ediyorsa münafıktır. Ama değiştiriyorsa hastadır, hastalığını tedavi ediyor demektir. Kalbinde hastalık olanlar vardır, onlar da münafıklığa benzer. Sözden anlıyorsa, ayetten anlıyorsa vazgeçer.
(A9 TV; 2 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık hissedilmemesi için, anlaşılmaması için mecburen Müslüman gibi görünmeye çalışır. Bu taktiği yaparken bir şekilde İslam’a hizmet ettiğini anladığında da acayip ıstırap çeker. Cenab-ı Allah bunu ayette bildiriyor, “Parmak uçlarını ısırırlar” diyor.
(A9 TV; 1 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Bütün gençliğin milli yetiştirilmesi gerekiyor. Milli şuur dersi diye bir ders konması lazım. Haftada üç saat milli şuur dersi. İngiliz derin devleti, PKK, Darwinizm, komünizm yani Türkiye'yi yıkmaya yönelik her türlü ideoloji ve faaliyet o derste anlatılması lazım.
(A9 TV; 1 Şubat 2016)
Adnan Oktar
-
Münafıkların birbirlerine şeytani bir sadakati vardır. Ve küfürle münafık arasında da bir anlaşma vardır. Ama tabii menfaatleri çatıştığında vahşi hayvan gibi birbirlerini parçalarlar. Onun için münafık küfürden aynı zamanda çekinir.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafığın müthiş genel kültürü vardır. O yüzden büyüklük hissine kapılır. O yüzden azar, Müslümanları küçük görür, kendini büyük görür ve hep dünya çapında büyük olmak arzusu içindedir. Allah, “Onların göğüslerinde kendisine ulaşamayacakları bir büyüklük (isteğin)den başkası yoktur” diyor. (Mü’min Suresi, 56)
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık Müslümanların içinde Müslümanlara saldırı anını bekler. Saldırı anında bütün çirkefliğiyle, bütün adiliğiyle, şeytani unsurların lideri olarak ortaya çıkmak ister. Yani şeytanın insan numunesidir.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık kendince Müslümanları mağdur edeceğini düşündüğü bilgileri küfre aktarır. Onunla o şeytani ruhu tatmin bulur. Nasıl vampir kan emince rahatlıyor, münafık da ahlaksızlık, pislik yaptığında rahatlar. Ama o bir yarasa gibidir, yarasanın uçuşunu takip eden bilim adamı onu nasıl görür? Öyle göründüğünü bilmez münafık. Kendince Müslümanları parmağına takıp oynattığını zanneder.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Küfürle bağlantıyı kesmez münafık. O onun gıdasıdır. Hiç kesintisiz devam eden bir özelliğidir. Yağda tut, balda tut. Mesela gece yarısı kalkar, mutlaka küfre Müslümanlarla ilgili bilgi aktarır. Mümkün değil rahat durmaz. Hasta yani. Onun için Allah diyor ki, “Dikkatli olun.” Konuşurken dikkatli olacaksın. Müslümanların sırrı verilmez münafığa. Münafık zaten onun için gelir, yanaşır.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık sürekli dilbazdır, oyuncudur. Ondan ona geçer, ondan ona, maymun gibi. Onun için Bediüzzaman, “Münafık şeytani bir zekâya sahiptir, baş edemezsiniz” diyor. “Çok eşşed bir mahlûktur” diyor. Ama hayret edecek bir şeydir, bir türlü iflah olmaz.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Şeytanın korkunç bir genel kültürü vardır. Münafıklar da bayağı kültürlü olurlar. Ama onu şeytanlık için, ahlaksızlık için, sükse için, büyüklük için, enaniyet için kullanırlar.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafık Kuran bilgisi öğrenmek istemez. Kuran’dan nefret eder. İmani konulardan nefret eder. Hiç öğrenmek istemez. Ama boş bilgi oldu mu onunla sükse yapmak ister. Kendine âlim denmesini ister.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafığın kalbinde ölümcül bir nefret vardır. Yani münafıkların hepsi şeytan gibidir. Hep cinayet tasarlarlar. Resulullah (sav) için cinayet istemişlerdir. Mesela Hz. Yusuf (as)’da cinayet, Hz. Musa (as)’da cinayet. Kuran’a baktığımızda hep en yüksek nokta olarak öldürmeyi isterler. Ama Allah hep onların belasını vermiştir.
(A9 TV; 30 Ocak 2016)
Adnan Oktar
-
Münafıklar, “Ben Resulullah (sav)’i çok seviyorum. Hiçbir şekilde küfrün yanına gitmem” diyor. Ayrılır ayrılmaz ilk koşarak gittiği yer münafıkların yanı.