Çok korkak olur münafıklar. Hep Müslümanlar’dan uzak yaşamak isterler, hep kaçarlar. Müslümanlar’ın yanlarının belalı olduğunu düşünürler, uzak yaşarlar. Uzak yaşadıkları için orada da hep çökerler.
Can çıkması ayrı bir şeydir. Ölüm, fizik ölümden on dakika, on beş dakika sonra olabilir. On dakika, on beş dakika önce de olabilir. Veyahut yarım saat önce olabilir. Adam ölmüştür haberi olmaz. Adam konuşuyor ama ölmüş. Allah canını almış çoktan. İkinci benle konuşur. Rüyada konuşuyor gibi ikinci benle hipnozda gibi konuşur. Ama ölmüştür.
(A9 TV; 22 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Peygamberimiz (sav) zamanında beş kuruş vermemeye özen göstermiştir münafıklar. Hep kendilerini aptal gibi göstermişlerdir. İşte “imkanım olsa para verirdim. Gücüm olsa verirdim.” Ama mesela çocuğunu evlendirecek bakıyorsun zibil gibi para buluyor. Veyahut kendi başı belaya giriyor bakıyorsun zibil gibi para buluyor. Veyahut kendini kurtaracak fidye gerekiyor zibil gibi para veriyor. Bu ahlaksızlar sıkıştıklarında parayı bulurlar.
(A9 TV; 22 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Namaz kılmaktan da nefret eder münafıklar. İnfak etmekten de nefret ederler. Onun için hep böyle işte “borç ödüyorum, gücüm yetmiyor, imkanım yok” derler.
(A9 TV; 22 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Münafıklar eğer Müslümanlar görmezse zaten namaz kılmazlar. Müslüman’ı eğer uzaktan görürse ayet okumaz, Allah’ı zikretmez, ağzını açmaz. Münafıklara dikkat edin öyledirler. Yani EĞER MÜNAFIK YAKALAMAK İSTİYORSANIZ NAMAZDA ÖZELLİKLE AYET OKUMAZ. ALLAH’I ANMAZ. “Niye okumuyorsun?” dediğinde de, “ben okuyorum da sen duymuyorsun” der. Ağzını bile hiç açmaz. Yani ayet okumayı bir anormal bir şey olarak görür kendisi açısından. Acayip bunalırlar.
(A9 TV; 22 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Münafıklar infak ederken çok canları yanar. Ayette de var. “Onu bir cereme sayarlar” diyor. Yani ızdırap gibi, eti kopuyormuş gibi. Münafık onun için beş kuruş vermek istemez. Kurtulacağını zannederek kendini öyle kenarda tutar. Halbuki Allah o zamanda onu bunaltıyor. Hastalık veriyor. Bela veriyor. Bu sefer parasını hastalığa, hastane parasına yatırıyor.
(A9 TV; 22 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Mesela bir polisiye olayı olmuş olsa, kaderde olur. Veyahut başına bir bela gelmiş olsa, saldırı olsa kaderinde olan olmuş olur. O neye yarar? Sevabının artmasına yarar. Bediüzzaman tutuklandı ne oldu? Cennetini genişletiyor. Hapse giriyor, cenneti genişliyor. Hakarete uğrar cenneti genişler.
(A9 TV; 22 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
MÜNAFIKLARIN ÖZELLİĞİ İYİLİK ARAMIYOR DA FİTNE ARIYOR, PİSLİK, REZİLLİK ARIYOR. Mesela İttihad-ı İslam’ı savunmak isteyeceğine, Darwinizmi, materyalizmi çökertmek için faaliyet yapacağına, Müslümanlar arasında dostluğu yardımlaşmayı pekiştireceğine, hayırlı güzel işler yapacağına oturuyor Müslümanlarla uğraşıyor.
(A9 TV; 22 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
ALLAH CEHENNEME DE KOYSA BENİ, BEN YİNE ALLAH'I ANARIM. Aşkla, coşkuyla Allah'ı anarım. Yine aşkımı ifade ederim, muhabbetimi daha da şiddetlendiririm belki. Orda acının korkusu değil, Allah'ı gücendirmenin korkusu hakim. Allah gücenmedikten sonra ben acı çeksem ne olur? Hiç fark etmez bana. Yani istediği kadar acı çekiyim ben ama ALLAH GÜCENDİKTEN SONRA CENNET GİBİ ORTAMDA DA OLSAM ORA BANA CEHENNEM OLUR.
(A9 TV; 22 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
ALLAH KORKUSU AŞIĞI GÜCENDİRMEMEDİR. Ben Allah aşığıyım, aşkla sevdiğim Allah'ı gücendirmek istemiyorum. O'nun gücenmesi bana ızdırap verir, Allah'ın gücenmesi acı verir.
(A9 TV; 22 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
ALLAH KORKUSU ŞİDDETLİ SEVGİDEN KAYNAKLANAN BİR KORKUDUR. Yani bir insanın bombadan korkması veyahut bir şeyden korkması gibi bir korku değildir. AŞIĞINI, AŞIK OLDUĞU ALLAH'I GÜCENDİRMEMEDEN KAYNAKLANAN BİR KORKU.
(A9 TV; 22 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
İmani bir konuda şaka yapmak hiçbir şekilde eğlendirici değil. Açıcı falan da değil. Yani biz Allah'tan korkuyoruz, Allah'a saygılıyız. Allah'ı çok çok seviyoruz, aşığız Allah'a. İnsan aşığına, derin sevgi duyduğuna bu tip münasebetsiz -haşa- şakalar yapamaz.
(A9 TV; 22 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
İslam 10 yıl sonra bambaşka şekilde insanların gönlünde yer almış olacak inşaAllah ama biz en çok sevabı kazanacağımız dönemde olduğumuz için var gücümüzle gayret ediyoruz. Her zaman gayret ederiz ama sevabın çok olduğu dönemler bir başkadır.
(A9 TV; 22 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
İftihar ediyorum, müthiş bir şey. İsrail soyundanım, Hz. Davud (as) soyundanım, Hz. Yakup ()’ın soyundanım, Hz. İbrahim (as)’in soyundanım, Hz. Yusuf (as)’ın soyundanım. Peygamber soyundan olmakla da iftihar ediyorum.
(A9 TV; 21 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Allah'a tam sığınsınlar. Allah'a tam teslim olsunlar. Bereket bolluk bütün dünyayı sarar. Onun dışında acıdan, beladan, felaketlerden kurtulamazlar.
(A9 TV; 21 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Sen kimsin? Etten, kemikten oluşmuş zavallı bir varlıksın. Üstelik de onun görüntüsüsün. Gölge bir varlıksın. Gücün tamamı Allah'a aittir. Bizi konuşturan da Allah'tır. “Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz” diyor Allah. Nutku verip konuşturan Allah’tır, ayet var. “Nutku veren Allah'tır” diyor ayette.
(A9 TV; 21 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Bütün güç Allah'ındır. Bir tane külli irade vardır, hakim irade, Allah'ın iradesi vardır. Tamamına hakimdir. Kaderin tamamı Allah'a aittir. Hepsi bir Kitapta yazılıdır. Tek bir an vardır. Tek bir an içinde Allah her şeyi yapıp bitirmiştir.
(A9 TV; 21 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Külli irade, cüzzi irade diye bir şey yok. Bir tane irade vardır. Onu da Allah yaratır.
(A9 TV; 21 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Bir adamın yobazı da eksik olmayacak, deccali de eksik olmaması lazım. Firavun’u, Nemrut’u da eksik olamaması lazım. İyi tebliğ yapılmasına vesile oluyorlar. Allah bizi yobazsız, münafıksız, deccalsiz, firavunsuz, nemrutsuz bırakmıyor. Biz de bunları ilimle, bilimle eziyoruz.
(A9 TV; 21 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
Şu an teyakkuzdayız. Çünkü dünya kan ağlıyor. Böyle bir ortamda biz rahatça yan gelip yatamayız.
(A9 TV; 21 Temmuz 2012)
Adnan Oktar
-
BENİM MEHDİLİK HIRSIM YOK. BENİM İTTİHAD-I İSLAM HIRSIM VAR. Gece gündüz istediğim bu.