Çocukların sevinci, tatlılığı, o yüzlerindeki temiz ifade, günahsız olmanın verdiği o nur muhteşem bir şey. Çocuk seyretmek büyük bir nimettir. Çünkü günahsız bir insanla karşı karşıyasın. Şahane bir şey, melek gibi yani. MaşaAllah.
Bir avuç Filistinli var, bir avuç İsrailli var. Yıkın duvarları, dedik. İnşaAllah yıktıracağız. Allah korur, duvar korumaz. Duvara bir bomba atarsın, yıkılır duvar. Duvar mı koruyacak? Allah koruyacak. Allah’ın şefkatine, Allah’ın sevgisine sığınacaklar, merhametine sığınacaklar.
(A9 TV; 18 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Koskoca dünya kime yetmiyor, hayret insanların bu saldırganlığı. Şeytanın manyakça oynadığı bir oyuna geliyorlar.
(A9 TV; 18 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
İsa Mesih, dünyada fakat perdeler arkasında saklanıyor o güzel sevgili.
(A9 TV; 18 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Mehdi (as)’ın olduğu ortamda, İsa Mesih’in olduğu ortamda, Hızır (as)’ın kol gezdiği, bir gün Texas’a, bir gün Ankara’ya, bir gün Tahran’a, bir gün Tokyo’ya gittiği ortamda oturmuşlar komünist hikayeler anlatıyorlar. Hiçbir şey yapamazsınız. Bütün kudret Allah’ın elinde.
(A9 TV; 18 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Millet, Allah vermesin dinsiz olursa Türkiye toz duman olur. Türk Milleti de kalmaz, Türkiye diye hiçbir şey kalmaz. Türkiye’yi ayakta tutan dindir. Din vesilesiyle Allah ayakta tutuyor. Birleştirici ne? Din. Bütünleştirici ne? Din. Din gittiğinde aile de kalmaz, ahlak da kalmaz, devlet de kalmaz, hiçbir şey kalmaz.
(A9 TV; 18 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Allah büyük olaylarla dünyaya bir şey hatırlatmak istiyor. Olayların hikmetlerini araştırdığımızda en son geldiğimiz nokta yine Mehdiyettir.
(A9 TV; 18 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Allah’a olan sevgi; O’nun uğrunda çile çekince, acı çekince daha da güzel olur.
(A9 TV; 18 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
İman, sabah kalkar kalmaz ilk karşılaştığımız en büyük gerçek, hayat içinde de sürekli heyecanını yaşadığımız en büyük gerçektir.
(A9 TV; 18 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Kimsenin küfretme hürriyeti olamaz.
(A9 TV; 17 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Hakaret edene kanunen gereken ceza verildiğinde bir daha hakaret edemiyor. Konuşmalarını düzeltiyor. Demek ki düzgün konuşmayı biliyor. İşte hukukun, kanunların böyle terbiye edici, güzel bir yönü vardır.
(A9 TV; 17 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Başkalarına hakaret edenler ve buna karşılık kendilerine dava açılmasına tepki gösterenler; aynı hakaret sözleri kendilerine iade edildiğinde bu sefer kendileri dava açıyorlar. Bu, samimiyetsizliklerinin açık bir delili.
(A9 TV; 17 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Şu an hakaret edene, kanunla hukukla gereken karşılık veriliyor. Eskiden akılalmaz hakaretler olurdu ve yapılacak bir şey olmazdı. Artık kimsenin hakaret edememesi bu hükümetin sunduğu bir güzellik.
(A9 TV; 17 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Millet olarak bizi küfre, hakarete alıştırmaya çalışanlar var. Bunu kabul etmeyiz. Biz küfür, hakaret istemiyoruz.
(A9 TV; 17 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Küfretmek, hakaret etmek hangi inançtan insana yapılırsa yapılsın çirkin bir tavırdır. Her kime yapılırsa biz bunu eleştiririz.
(A9 TV; 17 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Kanunlar önünde bütün vatandaşlar eşittir, kimsenin hakaret etme özgürlüğü veya dokunulmazlığı yoktur.
(A9 TV; 17 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Kimse hakareti kabul etmez, herkes haddini bilecek.
(A9 TV; 17 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Hakaret eden kendini küçük düşürür.
(A9 TV; 17 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Hakaret etmek kanunlara göre suçtur. Küfredene, hakaret edene tüm dünyada dava açılır. Bunda şaşılacak bir şey yok.
(A9 TV; 17 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Müslümanlara hakaret ettirmeyiz. Hukuk var, kanun var.
(A9 TV; 17 Nisan 2013)
Adnan Oktar
-
Kendi şahsına söz konusu olunca kimse hakareti kabul etmiyor. Ama inananlara küfretmeyi normal göstermeye çalışıyorlar.