Şeyh Nazım Sultanımızın emaneti olan evlatlarını ve tüm Şeyh Efendileri canımız gibi seviyoruz. Allah nurlarını, bereketlerini artırsın.
(A9 TV; 19 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Cesaret, yardımseverlik, yiğitlik, sabır, cömertlik burada kazandığımız, sonsuza kadar cennette övünüp hazzını alacağımız güzelliklerdir.
(A9 TV; 19 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Dünyada öğrendiğimiz sadakati, sevgi derinliğini, vefayı, akılcılığı, mahirliği cennette sonsuza kadar kullanacağız inşaAllah.
(A9 TV; 19 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Deccaliyet insanları bir yandan Darwinizmle diğer yandan gelenekçi ortodoks sistemle kuşatmış durumda, sevgiyi ellerinden alıyor.
(A9 TV; 19 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Hiçbir mucize aklın ihtiyarını kaldıracak şekilde olmaz, insanların makul göreceği şekilde olur.
(A9 TV; 19 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Dindar Musevilerin inandığı ve Tevrat'ta anlatılan Siyonizm, Allah'ı sevenlerin, Allah dostlarının dünyaya hakim olmasıdır. Dinsiz Siyonizm anlayışı ise tek bir ırkın hakimiyetini öngörür ve ırk temelli bu yanlış anlayış bir çok haksızlığa sebep olur.
(A9 TV; 19 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Münafıklar kendilerini sürekli meşgul ve önemli işler yapıyormuş gibi gösterirler oysa hayatları bomboştur. Mikrop gelip mikrop giden boş kütüklerdir.
(A9 TV; 19 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Münafık yularını şeytana kaptırmış domuz gibi suda oradan oraya sürüklenen bir ahmaktır. Ahmaklığına rağmen kendini çok matah zanneder.
(A9 TV; 19 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Münafık küfrü Müslümanların üzerine saldırtmak için uğraşan bir yandan da Müslümanların imkanlarından faydanlanmak isteyen dengesiz bir tiptir.
(A9 TV; 19 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Peygamberimiz (sav) ahir zamanda depremlerin artacağını söylüyor gerçekten de Hicri 1400 (1979)'den itibaren depremlerde büyük artış var.
(A9 TV; 19 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
İnsan aklıyla her şeyi, kendisini de çevresini de güzelleştirebilir. Bunun için önce Allah'ı çok sevmesi ve Allah'a çok güvenmesi lazım.
(A9 TV; 18 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Dünyanın güzelleşmesi, kadınların özgür olması için var gücümüzle gayret edeceğiz. Şeytanın dünyayı mutsuz etmek için oynadığı oyunu bozacağız.
(A9 TV; 18 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Bir insan egoist değilse çok güzel dost ve arkadaş olur. İnsanın daima sevdikleri için yaşaması gerekir. Bencillik çok küçük düşürücüdür. Bencilliğin önüne ancak Kuran ahlakıyla geçilebilir. İnsanların nefsinde bencilliğe eğilim vardır, bu eğilimi Kuran ahlakı ortadan kaldırır. Bir insanın kendi nefsini düşünerek yaşaması aslında büyük bir suç ve ahlaksızlıktır. Sevdiği için yaşamayan insan ruh kalitesi elde edemez.
(A9 TV; 18 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Önyargı cahillerin, kompleksli insanların hastalığıdır. Ezik insanların güçlü insanlara karşı kullandığı bir zavallılık silahıdır.
(A9 TV; 18 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Rahat yaşamanın yolu bizi her an Yaratan Güç olan Allah'la iç içe olmamız, O'na tam teslim olmamızdır. Allah'tan uzak yaşarsan Allah dünyanı belaya çevirir. Allah'a dost olursan Allah en güzel hayatı yaşatır.
(A9 TV; 18 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Var olan bir şey bir daha asla yok olmaz. Rüya da dahil var olan her şey sonsuza kadar vardır.
(A9 TV; 18 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Ne güzel Allah var. Ne güzel Sonsuz Akıl. Ne güzel bizden samimiyet istiyor, en kolay kurtuluş yolunu gösteriyor. İnsanlar imanı iyi kavrasalar sevinçten deliye dönerler. İnsanların çoğu nasıl bir nimet içinde olduklarının farkında değiller.
(A9 TV; 18 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
Kadınlar Darwinizme göre de gelenekçi ortodoks sisteme göre de yarım insan olarak görülüyor. Bu felaketi Kuran ahlakıyla düzelteceğiz.
(A9 TV; 18 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
İnsanların sevdiği insan sayısı çok az olduğu için benim coşkulu, samimi, imandan kaynaklanan sevgimi anlamakta zorlanıyorlar. Ben samimi olan herkesi çok severim. İnanan, samimi olan her Müslümanı sevmek farzdır, aksi bir Müslüman için doğru olmaz.
(A9 TV; 18 Ağustos 2017)
Adnan Oktar
-
1400 yıl içinde kader hep Peygamberimiz (sav)'in anlattığı gibi gelişti, bundan sonrası da öyle gelişecek. Bu acıların sonunda güzel günler var.