HİÇBİR KULAK DUYMAZ. BÜTÜN KULAKLAR SAĞIRDIR. Ses dalgasını elektrik akımına çevirir, beyine götürür bırakır o kadar. Görevi biter ondan sonra. Orada kulağı olmadan duyan ruh var. Gerçek insan odur.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Gerçek insanla evrimciler hiç ilgilenmiyorlar. Yani gözsüz gören ve gerçekten göreni bir kenara bırakıyorlar. Görmeyen kör olan bir sistemle ilgileniyorlar. Duymayan kulakla ilgileniyorlar.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
60 darbesinde de Hz. Hızır vardı devrede, her yerde Hz. Hızır görevde olur. 60 darbesi Müslümanların lehine olmuştur. Hamiyet-i İslamiye’yi coşturmuştur, Müslümanlara şuur vermiştir.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Atatürk yobazlara şiddetle karşıydı ama Müslümanları seviyordu. Büyük alimleri, değerli alimleri hep bağrına basmıştır Atatürk.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Tevrat’ta “Kuzu eti gibi olur müminin eti, latif olur.” Kuran ayetinde de “Derilerinin yumuşama vakti gelmedi mi?”diyor Cenab-ı Allah. Mümin 70 yaşında bile olsa cildi güzel olur, hoş olur. Kadın olsun erkek olsun nur olur üstünde, ferahlık olur.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
ZİNADA İNSANIN İÇİ KARARIR. Cinsi gücünü kaybeder insan, arzusunu kaybeder yani kadına karşı isteği kalmaz. İçindeki o enerji parçalanır, yok olur, mahvolur. Allah vermesin erkek olsun kadın olsun yüzüne fahişe nursuzluğu ve kartlığı gelir. Vazgeçtiğinde gider üstünden, onu yaşadığı müddetçe üstünde o nursuzluk kalır.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
KURAN YETERLİDİR, TEK BAŞINA YETERLİDİR. Peygamberimiz (sav)’in şerh ettiği şekilde Kuran yaşanacak, gayet sade bir dindir. Karmaşıklığı yoktur Kuran’ın.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Allah Kuran’ı indirirken dağdaki çobanın bile çok rahat anlayacağı şekilde indiriyor. İçinden çıkılmaz bir kitap olarak Allah Kuran’ı indirmemiştir.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Avrupa’yı ekonomik kriz kasıp kavuruyor. Allah’a bir dönseler Avrupa, Amerika, Ortadoğu zibil gibi zengin olur. GEÇ KALMADAN HERKESİN ALLAH’A DÖNMESİ LAZIM, ALLAH’I SEVMESİ LAZIM.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
“En mükemmel akılda olun, en iyi şekilde olun, en vicdanlı olun, şükredin, Beni sevin, Ben de sizi seveyim” diyor Allah. Allah’ın istediği budur. Zaten yaptığınızı hemen görürsünüz diyor Allah “hayat kaliteniz artar” diyor. Peşin görülü, bereket geliyor.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Cenab-ı Allah’la uğraşırlarsa Allah da onlarla uğraşıyor. Allah’a düşmanlık ederlerse Allah da onları eziyor.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Dünyanın tadı tuzu kaçtı. Ekonomi yattı, sanat yattı, bilim yattı, intiharlar arttı. İnsanlar için hayatın bir anlamı kalmadı. Sana bunca güzelliği sunan, bunca iyiliği sunan Allah’ı –hâşâ- hiç yerine koyarsan, O da senin canını yakar tabii ki.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
ALLAH’I SEVMEDEN, ALLAH’A CANDAN YAKIN OLMADAN DÜNYAYA RAHAT YOK. İsterse denesin insanlar Allah esirgesin, mahveder Allah ve ediyor. Çok sıkılıyor insanlar.
(A9 TV; 29 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Ben bir tane sultan tanırım o da Şeyh Nazım Hazretleri. Sultan’a kimse sultanlık yapamaz. DÜNYANIN BİR TANE SULTANI VAR; O DA, ŞEYH NAZIM ADİL EL KIBRİSİ HAZRETLERİ’DİR.
(A9 TV; 28 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Buz gibi soğuk yüzle, buz gibi bürokrat üslubuyla birleşme olmaz. Yapmacık sevgiyle de olmaz. Gerçek sevgi olması lazım.
(A9 TV; 28 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Ülkücüler Türk milletinin tapusudur. Türklüğün, Türkiye’nin çimentosudur.
(A9 TV; 28 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
HER EVİN KAPISI BİR BOYUTTUR. Mesela birden bire sokağa açılıyor yepyeni bir aleme. O boyuttan yepyeni bir aleme çıkıyorsun.
(A9 TV; 28 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Her şehit babası bütün milletimizin babasıdır. Herkes emrinde olacak.
(A9 TV; 28 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
KKTC, ŞEYH NAZIM EL KIBRISİ HOCAMIZIN MANEVİ DESTEĞİYLE AYAKTA DURUYOR. Bela adanın üstüne geldi geldi, gitti. Şeyhimizin kaldığı evde bir bereket var, orada bir ışık var. Her yer kıraç, orası yemyeşil maşaAllah.
(A9 TV; 28 Mayıs 2012)
Adnan Oktar
-
Allah’a yalvarmak lazım. “YA RABBİ, İMTİHANIN SIRRINI BANA TAM DOĞRU ÖĞRET VE AYAĞIM TAKILMASIN YA RABBİ! ŞEK, ŞÜPHEDEN BENİ KORU” diye.
