Amerikan derin devletinin bizim milletimize bakış açısı bayağı kötü, çok yanlış. Irak’a bakış açıları geniş çaplı doğru çıktı. Suriye'ye de bakış açıları da öyle. Ama Türkiye'ye bakış açılarının doğru olmadığını onlara göstereceğiz. Bir de zannediyorlar ki yaptıkları yanlarına kar kalacak, Türkiye'yi tepe tepe kullanacaklar. Böyle bir şey olmaz.
Amerikan derin devletinin amacı, millete gına getirtmektir. “Artık ne oluyorsa olsun. Bu kan dursun. Şehit cenazeleri gelmesin. Bu bombalamalar olmasın. Adamlar ne diyorsa yapalım” dedirtmektir.
(A9 TV; 16 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Özerklik, PKK'nın istediğini elde edeceği bir model değil. Sen özerklikle Abdullah Öcalan'ı cezaevinden çıkaramazsın. Diğer PKK'lı katilleri de bırakamazsın. Bağımsız hareket edemezsin. O zaman ne diyeceksin? “Biz devlet olalım”. PKK'nın amacı budur. PKK 30 yıldan, 40 yıldan beri dağlarda özerklik için gezmiyor.
(A9 TV; 16 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Özerklik varsa ikinci aşaması da vardır. Merdivenin basamakları gibi. Birinci basamağı özerklik. İkinci basamağı federasyon. Üçüncü basamağı bağımsız devlet. Bu olmaz. PKK'nın hedefi binlerce yıl beraber yaşadığımız kardeşlerimizle ayrılmamızdır. Buna müsaade etmeyiz.
(A9 TV; 16 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Bir ülke çökertilecekse Hızır (as)’ın başkanlığında, oranın manevi ileri gelenlerinden oluşan bir heyet buna karar verir. Yıkılma kararı verildikten sonra geri dönüş olmaz.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Korucu sayısının artırılması çok hayati. Bu, hem korucu kardeşlerimize ekonomik yönden ciddi bir katkı sağlar hem de bölge halkının onurunu korumada önemli bir güç olur. 30 bin korucu alınsın. Bu devletin lehine olur. Güneydoğu’nun kalkınmasına, hareketlenmesine vesile olur. En az 30 bin korucu alınsın. Biz tüp geçit falan istemiyoruz. Önce bunlar hallolsun.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Mason localarının hiçbirinde Kuran yoktu. Ben bu locaların hepsine Kuran-ı Kerim konulmasını sağladım, Allah beni vesile etti.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
PKK firavun zihniyetidir, deccal zihniyetidir, tuğyan ve dalalettir. Bir kafir topluluğudur, küfür topluluğudur. Ve Müslümanları kitle halinde ortadan kaldırmayı kendine şiar edinmiş azgın bir iblis hareketidir. Gereği yapılacak evvelAllah, ilimle irfanla, kanunla hukukla.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
PKK ahir zamanda deccaliyetin bir kolunu temsil ediyor. O kolu kanunla hukukla kökünden kıracağız.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Her karanlık gecenin bir sabahı vardır. Zulümat bir yeri kapladığı vakit arkasından nur gelir. Bu Allah’ın adetullahıdır. Her firavun ve deccal sisteminin arkasından Mehdiyet zuhur eder.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Bazı erkekler genç kızlarla laf dalaşına giriyor. Kızı mahcup etmeye, küçük düşürmeye çalışıyor. Ne geçecek eline, hadi mahcup ettin, sen mi büyüyeceksin? Aşağılanmış olursun. Bir kadını aşağıladın mı kendini aşağılarsın sen. Bu çok akılsızca bir hareket. Halbuki sevgini sun, saygını sun, nezaketini sun.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Ayrılığın sebebi iman zafiyetidir. Sen Allah için seversen niye bırakasın? Ama çıkar için seversen; çıkar için gelen, çıkar için gider.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
İmana dayalı olmayan sevgi, ayrılmayla sonuçlanır. İmana dayalıysa ayrılma diye bir şey olmaz. Ama çıkara dayalıysa, kişi başka bir yerde daha çok çıkar görürse, gözünün yaşına bakmaz. Bırakır gider.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
PKK’nın kirli de olsa bir ideali var. Adam onun için gidiyor mağaralarda yatıyor. Onlar bilmiyor mu evlenmeyi? Onlar bilmiyor mu iş, eş, aş aramayı? Ama adam ideali için yaşıyor. Kirli ve yanlış olan ideali için. Kendini öldürtüyor, ölümü göze alıyor bunun için.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Bizde çoğu zaman zahire takılıyorlar; işte zenginlik, güzel kadınlar, müzik, eğlence.. Onun gibi görüyor ilk başta. Yani kitapları göremiyor, yapılan çalışma ve faaliyetleri göremiyor. Ama sonra incelemeye başlayınca adım adım bir cennete geldiğini anlıyor. Bir mana ruhuna yaklaştığını anlıyor. Yaklaştıkça dünyası aydınlanıyor, aydınlandıkça ilerliyor.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
PKK’lılar fikren yenilmedikten sonra adım adım üniversitelere hakim oluyorlar, liselere hakim oluyorlar. PKK düşüncesi imanlı gençliği de sürekli adım adım geriletiyor. Benim gördüğüm hemen hemen bütün üniversitelerde sol hakim.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Marksist düşünceye karşı, komünist düşünceye karşı, PKK'ya karşı tam donanımlı; örgütün ideolojisini tam kavrayan ve nasıl mücadele edeceğini çok iyi bilen; bilimsel delilleri kullanan mükemmel bir gençlik yetiştirmemiz lazım. Şu an gençliği başıboş bırakmış durumdalar. Bilakis Darwinist eğitim veriliyor.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Gençliğin; ideallerle donatılmış, manevi yönden mükemmel hale getirilmiş, Darwinizm’in, materyalizmin kıskacından kurtarılmış, yaratılış inancının bütün bilgileriyle mükemmel donatılmış, imanlı akıllı gençler olarak yetiştirilmeleri lazım.
(A9 TV; 15 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Terörle mücadele kanununu değiştirmek lazım. PKK paçavrası taşıyan, mesela en az 10 yıl hapis alsın. PKK’yı öven, Abdullah Öcalan lehine slogan atan, örgütün elemanı olduğu açıkça belli olan herkes. Bunu uzatmaya gerek yok. Başka türlü durmaz. Hapis, sükunet sağlar. PKK’nın bütün faaliyetlerini, kolunu-kanadını kırmış olursun. 10 bin, 20 bin, 30 bin, 40 bin, 50 bin, 100 bin tutuklama yaparsın gerekirse. Doldur hapishaneye, bitti. Elebaşları özellikle tutuklanırsa konu kapanır.
(A9 TV; 14 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Adam PKK’lıysa tutuklanması lazım. PKK, Türkiye’yi tamamen ortadan kaldırmayı amaçlayan bir sistem. İlk aşamada değil, birkaç aşamada bitirmeyi amaçlayan bir sistem. Politize olmuş bir topluluk. Burada yapılacak olan; elinde silahı olan PKK’lının yanı sıra elinde silah olmayan PKK’lının da tutuklanması. Geniş çaplı tutuklama olsun, 30 bin kişi, 40 bin kişi, 50 bin kişi de olabilir. Tutuklasınlar, ortalık yatışır.
(A9 TV; 14 Eylül 2015)
Adnan Oktar
-
Bektaşi tarikatı sır dolu bir tarikattır. Nakşibendilik de sırlarla doludur. Ahir zamanda sırlar silsile olarak ortaya çıkacak. Nakşibendi büyükleri Mehdi (as)’ı bilir. Kim olduğunu bilirler. Bektaşi büyükleri de bilirler. Onlara o sır verilmiş oluyor. Hemen anlarlar. Nur talebeleri de, herhangi bir Nur talebesi değil de sır verilmiş Nur talebeleri Mehdi (as)’ın kim olduğunu bilirler.