Bu kadar geniş çaplı, milyarlarca insanın Allah’ı inkar etmesi, insanlar tesadüfen yaratıldı demesi dünya tarihinde hiç yok. Çok küçük imansız topluluklar olmuş, çok küçük inkar toplulukları olmuş, büyük kitleler hep Allah’a inanmışlar. İlk defa oluyor böyle bir şey. Böyle bir felaket hiç görülmemiş. Önce bu felaketin Mehdi (as)’ın Allah’ın ‘Hadi’ isminin tecellisiyle ortadan kalkacağını göreceğiz.
(A9 TV; 9 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Allah’tan uzak olan hiçbir insan mutlu olmaz. Allah’a tevekkül etmeyen insan hiçbir şekilde bereket bulamaz, ferahlık bulamaz.
(A9 TV; 9 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Tevekkülün sırrını yakalayan, onu bulan, ona sarılan, dünyanın en büyük nimetine, en büyük ferahlığa sarılmıştır.
(A9 TV; 9 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Hainlik yapan ince ince düşünecek. Mutlaka belasını bulacağını bilecek. Mesela PKK; mutlaka belasını bulacak. Çünkü o bir deccal hareketi. Deccal hareketi mutlaka ölümlüdür. Mutlaka yıkılan bir sistemdir.
(A9 TV; 9 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Tuzak iki parça halinde yaratılır; tuzağın kendisi ve bozulmuş hali. Bir blok. Bütün olarak yaratılır. Tek başına hiçbir zaman için tuzak yaratılmaz. Mesela Firavun vardır, Musa (as) vardır. Nemrut vardır, İbrahim (as) vardır. Deccal vardır, Mehdi (as) vardır. Deccal tuzaktır, Mehdi (as) onu bozandır. Onun için tedirgin olmaya gerek yok.
(A9 TV; 9 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Allah’ın sanatını bilmek, büyüklüğünü bilmek Allah’tan bereket getirir, sıkıntıyı alır, ferahlık meydana getirir. Allah bir şekilde unutulduğunda acı, azap insanın yakasını bırakmaz.
(A9 TV; 9 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Kaderi bilmediğinde sürüneceksin, acı çekeceksin. Ama kaderi bilirsen sana Allah bereket veriyor, nimet veriyor. İbadet oluyor. Çünkü her an tevekkül etmek, her an namaz kılmak gibidir.
(A9 TV; 9 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Musibet denince insanlar kötülük biliyor hep. Musibet ‘isabet eden’ demektir. Allah Katı’ndan isabet eden. Mesela bazen zenginlik isabet eder, güzellik, sağlık sıhhat isabet eder. Bazen de bela ve hastalık isabet eder. Her ikisini de Allah yapar. Hiçbiri öyle rastgele olmaz.
(A9 TV; 9 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Allah manen büyüktür. Allah’ın hacim olarak büyüklüğe ihtiyacı yoktur. Çünkü Kendisi mekan ve zamanın dışındadır. Mekan ve zaman bize göre vardır.
(A9 TV; 9 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Asker niye asker olur? Allah için, vatan için, bayrak için ölmeye hazır olduğu için asker olur. O görevin özelliği bu. Polis vatanın satıldığını hissederse, satanlara dağı taşı dar eder. Kaçacak delik ararlar. Yani “Keşke yaşamasaydım” derler. Kanunla, hukukla mahveder polis, söyleyeyim. En başta polis ve asker.
(A9 TV; 8 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Diyor ki: “Suriye niye yerle bir oldu? Irak niye yerle bir oldu? Libya niye yerle bir oldu? Mısır niye yerle bir oldu?” Şirk var, şirk belayı çeker. Şirkten Müslüman kaçınacak.
(A9 TV; 8 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Şirk koşmadıkları için Allah Müslümanları başarılı kıldığını söylüyor. O sırrı bir türlü anlamıyor insanlar. Sen Kuran’a uyarsan şirk koşmamış oluyorsun. Kuran’a uymayıp, uydurma hadislerle hareket ettiğinde müşrik oluyorsun.
(A9 TV; 8 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Şükredince bereket artar. Şükretmek ne demek? Kuran’a uyup, Allah’a tevekkül edip, Allah’tan razı olmak. Adam, Allah’tan razı değil. Sürekli şikâyet ediyor. Allah’ın hâşâ kendisine haksızlık yaptığı kanaatinde. O zaman bereket olur mu? Bereket olmuyor.
(A9 TV; 8 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Allah, “Şükrederseniz artırırım” diyor. Ona inanmıyorlar. “Yok, öyle bir şey olmaz” diyor. İşte “Olmaz” dedikçe sürünürsün.
(A9 TV; 8 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
İnsan sabretse, sürekli Allah’a şükretse Allah hiç ummadığı yerden kapıyı açar. Ama sürekli yakındığı için bir türlü bereket gelmiyor.
(A9 TV; 8 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Allah sessiz sedasız ödüllendirir mümini. Adam diyor ki, “Sürünüyorum.” Sabredersen Allah seni ödüllendirir. Sabretmezsen, sürekli yakınırsan; yakınmak ne demek; Allah’a isyan ediyorsun. O zaman nasıl iyilik bekleyeceksin?
(A9 TV; 8 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Bazen Allah bazı insanlara bir makam verir, bir güç verir, imkân verir. Sen, “Allah ona niye bu makamı verdi? Niye bu kolaylığı verdi?” dersen yine hidayet ehli olmazsın. Allah’ı sorgulayan bir adam hidayet ehli olmaz. “Hikmet var, hayır var” diyecek. “Allah bilir, ben bilmem” diyecek.
Müslüman, “Ben namazımı kıldım, cennete giderim, yeterli olur” demeyecek. Cennette makamının yüksek olmasını isteyecek. Dereceler var, Müslüman yarışacak. Daha yüksek, daha yüksek, daha yüksek.. Sonu yok, ne güzel.
(A9 TV; 8 Şubat 2015)
Adnan Oktar
-
Hz. İbrahim (as) zulüm yapıyor mu? Yapmıyor. Merhametli, şefkatli, halim bir insan. Yani Müslümanların aleyhine hiçbir faaliyette bulunmuyor. Bilakis lehine, her halinde bir güzellik var. O zaman hidayet ehli işte.