Allah’a imanı anlamanın birinci derecesinden itibaren insan ayrı bir boyuta girer. Allah’ın koruması boyutuna giren bu insan hep tutarlı, makul ve dengelidir. Allah korkusunun derinliğini hisseden, Kuran’daki Allah’ın büyüklüğünü anlayan bir insan tutarlı olur. Ama bu hemen olmuyor, insanın gerçekten bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Bunu her insan kolaylıkla kazanamıyor. Aslında makul olmamak utanç verici bir durumdur. Biraz düşünse insan, bir elips ekrana yapışık yaşadığını düşünse, makul olmaması asla mümkün olmaz. Allah’ın büyüklüğünü ve aklını bilerek makul ve tutarlı olmamak mümkün değil. Allah makul ve tutarlı olandır. Biz de Allah’ın ruhunu taşıyan varlıklar olarak makul ve tutarlı olmakla sorumluyuz.
Münafıklar ölü, özel olarak yaratılmış, boş kafa varlıklardır. Tamamen hayatın gerçeklerine kilitlenmiş, kendilerince Kuran’ın hükümlerini değiştirerek tüm ömürlerini Müslümanlarla mücadeleye adıyorlar. Böyle bir ahmaklık olamaz. Koskoca küfür, deccaliyet varken tüm ömrünü bir avuç Müslümanla uğraşmaya adamaları bir mucizedir. Münafıkların bu mücadelesinin Müslümanların her durumda lehine olması ve Müslümanların müthiş eğlenmesine sebep olmaları da ayrı bir mucizedir.
(A9 TV; 18 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Bizim ordumuz delikanlıdır. Afrin’i alan yiğitlerimizin hepsi kabadayı maşaAllah. Kabadayılar öyle bir gövde gösterisi yaptı ki yedi düvele şan olmuştur. Türkiye’yi diğer ülkeler gibi sandılar. Dilediğimiz gibi karıştırırız diye plan yaptılar. Gördüler ki askerimizin de milletimizin de yüreği mangal gibi. Ordumuz çok da yetenekli maşaAllah. Adeta cerrah titizliğinde ilerlediler, sivil kaybı konusunda çok hassas davrandılar.
(A9 TV; 18 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Kıymetli devlet büyüğümüz, saygıdeğer ağabeyimiz Hasan Celal Güzel Beyefendi’ye Allah’tan gani gani rahmet diliyoruz. Mekanı cennet olsun, Peygamberimiz (sav) ile cennet sofralarında ağırlansın. Sevdiklerinin, dostlarının ve ailesinin başı sağolsun.
(A9 TV; 18 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz’in Afrin zaferi kutlu olsun. Allah Kahraman Ordumuz’u kıyamete kadar muzaffer kılsın. Şehitlerimizi rahmet, sevgi ve hürmetle anıyoruz.
(A9 TV; 18 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Münafıkların müminlere sağladıkları en büyük faydalardan biri de vidanjör gibi nerede çürük, garip, pislik mahluk, hurda, kir, pas varsa toplayıp gitmeleridir. Münafıklar, Müslümanların vidanjörü gibi çalışır, pislik böceği gibi pislikleri toplayıp yanlarına alırlar. Bu da müminler için büyük bir ferahlama ve güzellik olur.
(A9 TV; 17 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Güzel ahlaktan taviz veren insan Allah esirgesin mahvolur. Güzel ahlaktan taviz verdiği anda o an insanda çöküntü başlar. Boş bulunup bir an taviz verse bile hemen Allah’a sığınıp düzeltmesi gerekir.
(A9 TV; 17 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Alevilerin aleyhinde konuşanlar sevgisiz, dengesiz insanlar. Böyle insanları hiç kaale almamak gerekir. Alevilik sevgi, dostluk, kardeşlik, aydınlık, modernlik, nezihlik demektir. Aleviler asil ve vefalı insanlardır. Alevilerin varlığı bağnazlığa karşı kaledir. Ne güzel Hz. Ali’yi seviyorlar, ne güzel ehli beyti seviyorlar. Hz. Ali’yi ve Ehli Beyti seveni kim sevmez?
(A9 TV; 17 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Allah askerimizi, özel kuvvetlerimizi tüm kahpe kurşunlardan korusun. Muzaffer kılsın. Milletçe onların yanındayız.
(A9 TV; 17 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Samimiyetsizlik insanı boğar. İnsan samimiyetsizlikte dengesizliğe kayar, üzerine sıkıntı, üzüntü gelir. Samimi olan insanda ferahlama ve açılma olur. Samimi olmayan insanda çirkinleşme meydana gelir.
(A9 TV; 17 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Tüm dinlerin ana özelliği velayet sistemi olmasıdır. Bu, namaz, oruç gibi temel bir hükümdür ama şaşılacak şekilde insanlara bunu unutturmuşlar. Din yaşandığında herkes herkesle kardeş olur, herkes herkesin annesi babası olur. Sokaktaki bir çocuğun yemeği, kalacağı yer, giyeceği kıyafetten tüm ümmet sorumlu olur.
(A9 TV; 17 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Dürüst olmak güzel ama insanlar karmaşık olmayı seçiyor. Karmaşık olmak da onları üzüyor ve yoruyor. Oysa her zaman dürüst olan insan değerlidir, dürüst olan sevilir.
(A9 TV; 17 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Allah Kendisi’nin ve sevginin hedeflendiği her duayı kabul eder. Kendisi’nin ve sevginin hedeflendiği her şeyi verir.
(A9 TV; 17 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Ben monotonluktan hiç hoşlanmam. Bazı insanların her şeyi sabittir, gittiği yol, yediği yemek, oturduğu koltuk hep aynıdır, bellidir. Benim hayatım sürekli değişir. Bakış açım değişir, zevk anlayışım değişir, neşe sevinç anlayışım değişir. Her şeyin daha hoş hale gelmesini isterim. Her şeyin değişik ve heyecan verici olmasını isterim. Benim ruhumu derinden etkileyen, helal ama alışılmamış şeylerden çok zevk alırım.
(A9 TV; 17 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Mümin gücü Allah’tan alır. Ben şu konuda güçlüyüm diyen insanı Allah korusun Allah o konuda ezer. Ben zayıfım demek de kendini putlaştırmak olur. Güç Allah’ın değil mi? Allah’tan istersen Allah seni son derece güçlü hale getirir. Çekingendir, Allah’tan ister Allah onu cesur yapar. Endişeleri vardır, Allah’a sığınır, Allah tüm endişelerini ortadan kaldırır. Mümin tüm gücün kuvvetin Allah’tan olduğunu bilerek, sadece Allah’a güvenir.
(A9 TV; 17 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Şehitlerimizin aileleri de aslan gibi maşaAllah. Ne mutlu böyle şanlı evlatlar yetiştirmişler. Dünyada da ahirette de hem kendileri hem evlatları şanlı. Allah bizlere de nasip etsin. Israrla bizi çağırmaya devam etsinler inşaAllah. Allah mümine yatak ölümü vermesin, şehadet nasip etsin.
(A9 TV; 17 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Darwinizm’i yerle bir etmek imkansız görünüyordu. Bizim vesilemizle dünya çapında mağlup oldular. Eskiden her hafta sözde bir “kayıp halka” bulurlardı. Tek tek bilimsel cevabını verince artık Darwinistlerin “çıtları” çıkmıyor.
(A9 TV; 16 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Cennet’in en güzel özelliği tutkunun delice yaşanmasıdır. Cennet’te her yerde sevgi hakimdir.
(A9 TV; 16 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Cennette bilgisayar gibi her türlü teknolojik cihaz vardır. Kişi cennette en mükemmel ressamdan daha güzel resim yapar. Bir gitarı eline aldığında muhteşem çalar. Kişi istediği dilde çok akıcı konuşabilir cennette.
(A9 TV; 16 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Duygusallık zevkli de gelse direnmek gerekir. Akılcı olmak, Kuran’la düşünmek en doğrusudur. Duygusallık, Allah’a saygıya, Allah’a teslimiyete uygun olmayan bir ruh halidir. Duygusallığı facia olarak görüp, saygı duymamak gerekir. Romanlarda, şarkılarda, dizilerde duygusallık kutsal gösteriliyor. Bu şeytani bir azap şekli. Yüksek bir akıl bunu asla kabul etmez.
(A9 TV; 16 Mart 2018)
Adnan Oktar
-
Mehdiyet dönemi sevabın çile yönünden en azaldığı ama Allah aşkı ve iman yüksekliği yönünden en arttığı dönemdir. Çünkü Mehdiyet’in tam yaşandığı devirde herşey rahat olacak. Deccal olmayacak, münafık olmayacak, belalar, dertler olmayacak. Ama rahatlık, dostluk, kardeşik göklere çıkacak. İnsanlar nimetlerin sevincinden havalara uçacaklar. Dolayısıyla Mehdi döneminde sevap çile yönünden az olacak ama insanlardaki Allah sevgisi çok yüksek olacak, aynel yakin çok yüksek iman oluşacak. İnsanlar çileden dolayı değil, iman yüksekliğinden, Allah aşkının yüksekliğinden çok sevap alacaklar. Tarihte görülmemiş derecede yüksek bir Allah aşkı olacak dünyada. Sevabın çile yönünden en yükseldiği dönem ise Hz. İsa ve Hz. Mehdi vefat ettikten sonra, yani 1542’ler olacak. O dönemde İslam aleminde artık bozulma başlayacak. Tahammülü mümkün olmayan bir hayat olacak. Çok zorlu imtihanlar olacak. Ama sevabı da çile yönünden bir o kadar fazla olacak inşaAllah.