Allah dünyada milyonlarca, milyarlarca, trilyonlarca harika yaratıyor, saymakla bitecek gibi değil. Allah nimetin takdirini istiyor, sanatının görülmesini, sanatının ayrı ayrı takdir edilmesini istiyor. Allah, “Gruplara ayırıp anlatsanız yine bitiremezsiniz nimetleri” diyor.
Peygamberimiz (sav)’in imani gücü sahabeyi coşturmuş. İmanlı bir insanın insanlar içinde olması muazzam bir şeydir. Onun için şeyhleri severler, tarikat şeyhlerini. İmanları güçlü olduğu için, en azından öyle gördükleri için etrafındaki insanlar.
(A9 TV; 28 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Ölüm, müslüman için öyle uğraştırıcı bir şey değildir. Birden rüyadan kalkma şeklinde oluyor. Allah “kolayca” diyor, tam kolaylık anlamında söyler Allah, yarımı kolay diye söylemez. Mesela adam biraz acı çekiyorsa, biraz zorlanıyorsa onun adı kolaylık olmaz. Sıfır zorluğa kolaylık denir.
(A9 TV; 28 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Allah güzel bir imtihanla imtihan ediyor. Aslında güzel bir eğitim aynı zamanda. Sonunda olgunluk oluyor, nezaket oluyor, cennet ahlakına uygun bir kişilik oluyor.
(A9 TV; 28 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
İnsan gözde büyütürse sabırda çok zorlanır. O zaman tahammül etmesi gerekir. Tahammül ayrı, sabır ayrıdır. Sabır zevkle yapılan ibadettir. Rahatlıkla yapılan ibadettir.
(A9 TV; 28 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Bir şey oluyor, sabrediyoruz. Ama sabrı safha safha daha güçlendiriyoruz, daha geliştiriyoruz. Bu ne? Eğitim. Nereye eğitim? Cennete eğitim. Allah bir avuç mümini seçiyor, burada eğitiyor. Doğrudan gidildiğinde Hz. Adem (as)’ın ilk baştaki konumu meydana geliyor. Olmuyor yani. Eğitim olduğunda kafa yerine geliyor. Kişilik yerine geliyor, nimetin kıymeti biliniyor.
(A9 TV; 28 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Allah çok kapsamlı imtihan ediyor. Öyle sıradan bir imtihan olmuyor. Ciddi bir imtihan var, ciddi bir eğitim var. Sırf imtihan değil, adı imtihan da aslı eğitim.
(A9 TV; 28 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Kuran'ın hikmeti önemlidir. Onun üstünde duracaksın. Yoksa istersen 10 dakikada çok sayıda ayet okuyabilirsin. Büyük bir süratle okuyabilirsin. Ama Kuran tertil üstüne ve düşünülerek, açılarak, hikmeti gittikçe çözülerek okunması gereken bir Kitap’tır.
(A9 TV; 27 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Küfür hiçbir şey yapamıyor. Mesela PKK bir şeyler yapmak istiyor, Allah belalarını veriyor. Hitler bir şey yapmaya kalktı, Allah belasını verdi. Mussolini bir şey yapmaya kalktı, Allah belasını verdi. Stalin, Lenin bir şey yapmak istediler, Allah belalarını verdi. Allah hepsine belalarını veririm, başarılı olmazlar diyor.
(A9 TV; 27 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Küfrü beğeniyor, kafasında büyütüyor, oradan bir şey çıkacak zannediyor. Halbuki küfre daldıkça bereketsizlik, bela, çirkinlik buluyor. Başka bir şey bulamıyor. Batağın içinden ne çıkar? Batak çıkar. Başka bir şey çıkmaz.
(A9 TV; 27 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Büyüklük hissi züppeliğe sebep oluyor, densizliğe sebep oluyor ve en fecisi kişi zavallı konuma düşecek şekilde akılsız oluyor. Mesela seri şekilde yalan söylüyor aptal aptal. En aptalın söylemeyeceği şekilde mantıksız konuşmalar yapıyor. Ruhunda müthiş bir anarşi oluyor, delice bir anarşi oluyor. Küfre çok yatkın oluyor.
(A9 TV; 27 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Ayette Allah Hz. Musa (as) için “Onu esaslı bir denemeden geçirdik” (Taha Suresi, 40) diyor. İmtihandan geçirdik. Ondan sonra ulu'l azim peygamber oluyor. Alelade olaylar olsa herhangi bir insan olurdu o zaman. Ama olağanüstü imtihan edilince olağanüstü insan olmuş oluyor.
(A9 TV; 27 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Materyalistler, “Madem Allah var, dünyayı bir anda cennete çevirsin. Niye bu acılar sıkıntılar var?” der. Akla bak, sen imtihan olmaya gelmedin mi buraya? Eğlenmeye gelmediğine göre, imtihana geldiğine göre tabii ki acı sıkıntı olacak. Zorluklar olacak. Zorluk olmadan nasıl imtihan olacaksın sen?
(A9 TV; 27 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
İnsanların, bu kadar acı çekmelerine rağmen dinin önemini fark edememeleri hayret verici. Halbuki normal bir dindar bayağı huzurlu yaşar, bayağı güzel yaşar.
(A9 TV; 27 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Biz Cumhuriyet Halk Partisi’ni dindar olması için daima teşvik ettik ve bayağı da güzel yol aldılar. Dindar çizgiye doğru çok güzel hamleler yaptılar. Ama her adımları onların burnundan getirilirse, her adımlarında olumsuz sözler edilirse o zaman dindarlığa karşı tavır almak durumunda kalabilirler bir kısmı. Bu da iyi olmaz. Diğer konularda eleştirsinler ama din konusunda bence yanlış oluyor. Çünkü onların dindar olması bütün Müslümanların lehine olan bir şeydir.
(A9 TV; 27 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Bir sanatçıyı başı derdine bırakmak çok büyük bir vicdan eksikliğidir. Bir kere sanatçı geçim derdinde olmayacak. Bayağı mükemmel bir hayat sağlanması lazım. Devletin birçok imkanı var. İmkanları sanatçının ayağının altına sereceksin, o da sanatını rahat rahat icra edecek. Sen adamı hayat mücadelesine mecbur edersen nasıl o sanatçılık yapsın? Nasıl sanatını icra etsin?
(A9 TV; 27 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Gelenekçi Ortodoks İslam anlayışıyla İslam anlatılmaz. “Hacı emmi”leri çıkarıyorlar televizyona, adam 1930’ların 1940’ların kafasıyla kendi hurafelerini anlatıyor -dini konuları tenzih ederim. Kendi yaşıtı olan, kendi kafasındaki adamlara hitap ediyor. Gençler de hayret ve ibretle izliyorlar bunları. Halbuki dini anlatmak için ne kültürü müsait, ne bilgisi müsait.
(A9 TV; 26 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Din gayet kolay ve sade. Sevgi, merhamet, dostluk, kardeşlik, affedicilik, diğergamlık, fedakarlık, yiğitlik, delikanlılık. Ne güzel olur cömertlik. Mesela sevdiğin bir insan var malı, mülkü olmuyor. Cömert davranıyorsun, mutlu oluyor, seviniyor. Sana da iyi gelir o.
(A9 TV; 26 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Bağnazların gösterdiği din cehennem. Müzik yok, resim yok, eğlence yok, sevgi yok, dostluk yok, arkadaşlık yok, hiçbir şey yok. Bela var, münasebetsizlik var, mantıksızlık var, hurafe var, abuk sabuk inançlar var.
(A9 TV; 26 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Dinden uzak olunca, İslam’dan uzak olunca, Allah korkusundan uzak olunca, Allah sevgisinden uzak olunca hayat kâbus oluyor. Tek kelime Allah’tan bahsetmiyorlar. Bir kere “Allah” de. Dilin mi kopar, bir “Allah” de, bir şey olmaz. Demiyorlar. Akılalmaz bir huzursuzluk, akılalmaz bir gerginlik. Sevgi sıfır. Sevgi diye bir şey yok, bitmiş sevgi. Saygı da yok, saygı da gitmiş.
(A9 TV; 26 Mayıs 2015)
Adnan Oktar
-
Çamurlu sudan insan olur mu? Filler, zürafalar, kuşlar, leylekler, zeytinler, portakal ağaçları, domates, biber; "Hepsi tesadüfen çamurlu sulardan oldu." diyor. O zaman varilin içerisine bütün kimyasal maddeleri dolduralım, istediğiniz her şeyi yapalım. Babadan oğula milyonlarca yıl beklesin insanlar başında. O varillerden ne zürafa çıkar, ne insan çıkar, ne domates, ne biber, ne üzüm; hiçbir şey çıkmaz.