Sevgisizlik, merhametsizlik, şiddet esas olmuş durumda. Onun yerini sevginin alması için sevgi insanlarının çok gayret etmesi gerekiyor. Mehdi (as) sevdalılarının, İsa Mesih bağlılarının, talebelerinin var güçleriyle gayret etmeleri lazım. Gayret ettiklerinde netice meydana gelecek.
(A9 TV; 14 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Masonlar ahir zamanda bütün dünyayı kurtaracak bir insanı, Adonay’ı beklerler. Demek ki masonlar ve Tapınak Şövalyeleri, Mehdi (as)’a talebe olacaklar.
(A9 TV; 14 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Mehdi sevdalılarının birlik için, sevgi için çok gayret etmesi gerekiyor.
(A9 TV; 14 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Kimyasal silahların teslimi konusu tamamen bir oyalama. Yapılacak şey, İslam ülkelerinin bir an evvel birleşmesidir.
(A9 TV; 14 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Bağnazlar, Allah Kuran’da helal kılmasına rağmen birçok yiyeceği ve ziyneti haram kılmaya çok meraklıdırlar. Allah, "Bütün ziynetleri Ben yaratıyorum, kim haram etti size?" diyor ayette. Kim yapıyor? Bağnazlar yapıyor.
(A9 TV; 14 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Osmanlı'yı içten yıkan, bağnazlardı. Halihazırda da İslam alemini bağnaz zihniyetin mahvettiğini görüyoruz. Bağnazlar iticilikleriyle, abuk subuk konuşmalarıyla insanları nefret ettiriyorlar.
(A9 TV; 14 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
İşin doğrusu fitnenin başı İran, bölgede komünizmin hamiliğini o yapıyor.
(A9 TV; 13 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Allah mutluluğun formülünü çok kısaca söylemiş; Mehdi ve İsa Mesih. Bu kadar. Onları başa geçirin, mutlu olun diyor Allah, rahat edin. Direnirseniz canınızı yakarım, diyor. Diyorlar ki, biz direneceğiz. O zaman canın yanacak. Vazgeçersen rahatlarsın.
(A9 TV; 13 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Peygamberlerde ve velilerde iman çok keskin oluyor. Çünkü çok iyi muhakeme yargıları oluyor, Allah’ın varlığının delillerini iyi düşünüyorlar, kavrıyorlar. Bazı insanların zihni çok dağınık oluyor, kafasında imanı iyi toparlayamıyor, zayıf oluyor.
(A9 TV; 13 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Allah yarattığı olaylarla hamiyeti İslamiyeyi harekete geçirerek bir bakıma, zulüm içindeki Müslümanların durumunu görmezlikten gelen, lakayt olan Müslümanları telin ediyor.
(A9 TV; 13 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Müslümanların büyük bir bölümünün basiret, ferasetleri kapandı. Daha hala odalarına çekilip, zikir çekiyorlar. On bin zikir çekerken sen üç saat, dört saat sürecek; orada 70 tane çocuğu katlediyorlar. Onları koruyarak zikir çek, o çocukları kurtaracak zikir çek.
(A9 TV; 13 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Kuran'ın nezih üslubundaki derinliği iyi görmek gerekiyor.
(A9 TV; 13 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
İyi olmayan insanlar, Allah'ın müminlere verdiği nimetlerden istifade ediyorlar. Yani aslında nimetler onlar için değil, samimi müminler için yaratılıyor. Onlar da yandan, bir kenardan istifade ediyorlar. Ahirette bu imkan ellerinden alınıyor.
(A9 TV; 13 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Cenab-ı Allah, iyi insanlar için dünyayı şekilden şekile sokuyor, dizayn ediyor.
(A9 TV; 13 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Sevgiyi savunanlar dünyada ışık gibi Allah tarafından şu an görülüyor. Zaten onlar için dünyayı ayakta tutuyor şu an Allah. Sırf sevgiyi savunanlar için dünya ayakta duruyor. Yani kıyametin kopmama nedeni odur.
(A9 TV; 12 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Türkiye’de ışık şeklinde o sevgiyi savunan insanlar görülüyor. Amerika’da ışık şeklinde görülüyor, bir avuçlar. Sırf onlar için Allah dünyayı devam ettiriyor. Sonra o ışıkların adedi, o nurların adedi artacak, o ışık her yeri kaplayacak. Sonra o ışıklar yavaş yavaş sönecek, sönecek, sönecek, simsiyah olduğunda Dünya paramparça oluyor.
(A9 TV; 12 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Allah sevgisinin tecellisi olarak iman insanları güzel bir üslup ve ruh içindeler. Allah bunlar için dünyayı ayakta tutuyor. Yoksa dünya çoktan gider. Yani zalimler için dünya ayakta değil, sevgisizler için ayakta değil, merhametsizler için, savaş yapanlar için ayakta değil.
(A9 TV; 12 Eylül 2013)
Adnan Oktar
-
Kişi dinsizdir ama zalim değil, zulüm yapmıyor; onların cehennemi ayrı oluyor. Yani düz bir hayat yaşıyorlar. Cennetle kıyasladıkları için ızdırap çekiyorlar. Monoton ve anlamsız bir hayat, cehennemin tabakalarından bir tanesidir. Sıkılıyor orada, bunalıyor. Sevgisizlikten, muhabbetsizlikten, cennetin güzelliğiyle kıyaslamaktan bunalıyor. Allah’ın ona azabı da o şekilde oluyor.