Büyük devletleri yönlendirmede İngiliz derin devleti zorlanır ama küçülttüğü ve başı olmayan devletleri kolaylıkla yönetir.
(A9 TV; 29 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Federasyonu, bölünmeyi asla kabul etmeyiz. Türkiye'de böyle birşey mümkün değil, biz büyük Türkiye istiyoruz, küçülmüş Türkiye istemiyoruz.
(A9 TV; 29 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Budistlerin lideri var, Musevilerin, masonların lideri var, büyük şirketlerin bile bir başı var, neden Müslümanların başı olmasın?
(A9 TV; 29 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Mehdiyet zıtlığı, İngiliz derin devleti taraftarlığı nedeniyle bazıları Müslümanların bir başı olsun istemiyorlar.
(A9 TV; 29 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Her topluluğun bir başı ve önderi olmuştur, ahirette de insanlar önderleriyle çağrılıyorlar.
(A9 TV; 29 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
İslam’a, Kuran’a yakışıksız sözler edenleri Allah yapayalnız bırakır, bazıları Allah’ın karşılık vereceğini, gücünü hiç düşünmüyorlar.
(A9 TV; 29 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
İman ve Kuran gözüyle bakmayan, ahiretten hiç bahsetmeyen insanlar bir süre sonra sadece acılardan bahseder hale gelirler. Bu tip insanlardan olmamak için Allah’a dua etmek, Allah’a teslim olmayı istemek gerekir. Sadece acılardan bahseden insanlar Allah’a sığınsınlar, yoksa Allah’tan bir bela olarak ruhları ızdırap içinde çöker, karanlık hale gelir.
(A9 TV; 29 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Zorluğu bilmeyen kişi insanlığı, güzelliği bilmez, küt olur. Dünya cennet kursudur, insan dünyadaki zorluklarla eğitim alır.
(A9 TV; 29 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Dertler olmasa birçok insan azgınlaşırdı, Allah bunu Kuran’da bildirmiştir. Biz zorluklarla imtihan oluruz ve güzel insan haline geliriz.
(A9 TV; 29 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Biz bu dünyada imtihan oluyoruz, insan zorluklarla yücelir ve kaliteli, değerli hale gelir. Allah’ın eğitim için meydana getirdiği şartları bazıları felaket olarak alıyor, kıymetini anlamıyorlar. Acı ve sıkıntıları yani cennetin yolunu açan, insanın olgun, kaliteli hale gelmesini sağlayan her nimeti bazıları dert olarak görüyorlar.
(A9 TV; 29 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Kuran'a uymayan insanı Allah yalnız bırakır.
(A9 TV; 29 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Allah dini anlatmak karşılığında ücret isteyenlere değil ücret istemeyenlere uyun buyuruyor. Onlar Mehdilerdir diye bildiriyor.
(A9 TV; 28 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
İslam alemini paramparça olmaktan şirkten kurtaracak olan Mehdiyet'tir. Mehdiyet bunu Kuran ile yapacaktır. Mehdi Kuran talebesi olacaktır.
(A9 TV; 28 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Allah elçilerinden dilediğine gaybı bildirir. Peygamberimiz (sav)'e de ahir zamana dair gayb haberlerini bildirmiştir.
(A9 TV; 28 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
İmam Azam, Ebu Hanife, İmam-ı Hanbel, İmam-ı Şafii, İmam-ı Malik, İmam Rabbani, İmam Suyuti ve tüm büyük alimler Mehdiyeti savunmuşlardır.
(A9 TV; 28 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Kütüb-i Sitte’nin tamamında, sahih hadis kitaplarında, Diyanetin yayınladığı eserlerde Mehdi hadisleri haktır ve Mehdi’nin çıkış alametleri de gerçekleşmiştir.
(A9 TV; 28 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Hutbelerde Mehdiyet'in ve deccaliyetin inkar edilmesi de Peygamberimiz (sav)'in haber verdiği Mehdi'nin çıkış alametlerinden biridir. Hz. Saab ibni Cessame (ra)’dan rivayet edildi: Deccal insanlarca kendinden bahsedilmekten zuhul edilmedikce (unutulmadıkca) ve imamlar da minberlerde ondan bahsetmeyi terk etmedikce çıkmaz. (Ramuz el Hadis, sayfa. 485)
(A9 TV; 28 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Kurtarıcı beklemek, Allah'tan bir kurtarıcı istemek Allah'ın Kuran'da bildirdiği bir hükümdür. Allah Nisa Suresi'nin 75. ayetinde, Müslümanların kurtarıcı göndermesi için Allah'a dua etmeleri gerektiğini bildirmektedir.
(A9 TV; 28 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
İngiliz derin devletinin Rusya'yı da köşeye sıkıştırmak istediklerinin farkındayız. Türkiye de Rusya da güçlenip büyüyecek inşaAllah.
(A9 TV; 28 Ekim 2016)
Adnan Oktar
-
Mehdiyet şu an Türkiye'yi sarmış durumda. Hutbelerde Mehdi gelmeyecek denilmesi Mehdi'nin çıkış alametlerinden biridir. Bu alamet gerçekleşti. “İnsanların ümitsiz olduğu ve HİÇ MEHDİ FALAN YOKMUŞ“ DEDİĞİ BİR SIRADA ALLAH MEHDİ'Yİ GÖNDERİ” [Ali Bin Husameddin el-Muttaki, Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55]