Kim oldukları, ne zaman ortaya çıkacakları ve ne şekilde ortadan kaldırılacakları asırlardır büyük bir merak konusu olan Yecüc ve Mecüc hakkında bugüne kadar birçok kitap ve makale yazılmıştır. Ancak, Hıristiyanların Kutsal kitabı İncil'de ve Musevilerin Kutsal Kitabı Tevrat'ta "Gog ve Magog" olarak anılan Yecüc ve Mecüc hakkında en doğru bilgileri, Kuran ayetlerinden ve Peygamber Efendimiz (sav)‘in hadislerinden edinebiliriz. Bu bilgiler topluca değerlendirildiğinde ise, Yecüc ve Mecüc'ün I. ve II. Dünya Savaşlarına işaret ettiği anlaşılmaktadır. (Doğrusunu Allah bilir.)
Yecüc Mecüc, Kuran'da Allah karşıtı, kan dökücü büyük bir hareket olarak dikkat çekilen bir kavimdir. Kuran'da Yecüc ve Mecüc ile ilgili olarak önemli özellikler haber verilmiştir. Yüce Rabbimiz, Yecüc ve Mecüc kavmini bizlere tanıttığı ayetlerinde şöyle buyurmuştur:
İki seddin arasına kadar ulaştı, onların (sedlerin) önünde hemen hemen hiçbir sözü kavramayan bir kavim buldu. (Kehf Suresi, 93)
Dediler ki: "Ey Zu'l-Karneyn, gerçekten Ye'cuc ve Me'cuc, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?" (Kehf Suresi, 94)
Kuran ayetlerinde Yecüc ve Mecüc ile ilgili bildirilen özelliklerden ilki bu kavmin, "hiçbir sözü kavramayan" yani başıbozuk, laf anlamaz bir kavim olmasıdır.
Kavmin ikinci özelliği, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmalarıdır. Buradaki "yeryüzü" ifadesi ile bütün "dünya çapında" bir "bozgunculuğun" gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. Bir yerde, bir bozgunculuğun gerçekleşebilmesi için felsefi bir köken, bir inanç bozukluğu gerekir. Böyle bir bozguncu sistemin dünya çapında gerçekleşebilmesi için tüm dünyayı etkileyecek, bütün insanları hakimiyeti altına alacak büyük bir sapkın felsefi temelin oluşması şarttır. Dolayısıyla Yecüc ve Mecüc'ün ortaya çıkışı ve getirdiği yıkım sistemi, köklü çarpık bir felsefi temele dayanan, tüm dünyaya zulüm getiren büyük bir felakete işaret etmektedir. (Doğrusunu Allah bilir)
Yecüc Mecüc, Kuran'da Allah karşıtı (Allah'ı tenzih ederiz), kan dökücü büyük bir hareket olarak dikkat çekilen bir kavimdir. Bu tarz bozguncu hareketler her dönemde olmuştur; ancak asıl dünya çapında bozgunculuk ahir zamanda I. ve II. Dünya Savaşlarında gerçekleşmiştir. |
Dünya çapındaki böyle bir felaketin, I ve II. Dünya Savaşlarına işaret ediyor olması kuvvetle muhtemeldir. Çünkü söz konusu dünya savaşları, Darwinist, materyalist, komünist ve faşist ideolojilerin etkisi altında başlatılmış ve bu çarpık ideolojilerin etkisiyle dünyaya yıkım getirmiştir. Ahir zaman Yecüc ve Mecüc'ünü, komünistler ve faşistler oluşturmaktadır. Dünyanın en kanlı liderleri, kendilerine evrim teorisinin öğretilerini yol gösterici olarak alarak, komünist ve faşist akımlarla kitleleri felakete ve yıkıma sürüklemişlerdir. Çarpık felsefi temele dayandırılan ve pek çok Müslümanın da şehit edildiği bu savaşlar, ayette işaret edildiği gibi, dünya çapında gerçekleşmiş ve toplam 150-200 milyon kadar insanın ölümü ile sonuçlanmıştır.
Yecüc ve Mecüc'ün tarif edildiği diğer ayetler ise şu şekildedir:
Dedi ki: "Rabbim'in beni kendisinde sağlam bir iktidarla yerleşik kıldığı (güç, nimet ve imkan), daha hayırlıdır. Madem öyle, bana (insani) güçle yardım edin de, sizinle onlar arasında sapasağlam bir engel kılayım." (Kehf Suresi, 95)
"Bana demir kütleleri getirin", iki dağın arası eşit düzeye gelince, "Körükleyin" dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra:) dedi ki: "Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim." (Kehf Suresi, 96)
Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler. (Kehf Suresi, 97)
Yecüc ve Mecüc (un sedleri) açıldığında, onlar her bir tepeden akın ederler. (Enbiya Suresi, 96)
Ayetlerde, yoğun olarak demir ve bakırın kullanılmasından bahsedilmektedir. Nitekim bilindiği gibi I. ve II. Dünya Savaşlarında bol miktarda demir ve bakır kullanılmıştır. Tanklar, araçlar, motosikletler, uçaklar bol miktarda kullanılan demir ve bakır kütlelerinden oluşturulmuştur. Söz konusu durum, bu yönden ayetlerle mutabakat göstermektedir.
Yine ayetlerde bir set sistemine dikkat çekilmektedir. "Sapasağlam bir engel", "bir sed" olarak belirtilen bu izah, iki dünya savaşı sırasında ortaya çıkan savunma hatlarına işaret ediyor olabilir. Bilindiği gibi özellikle I. Dünya Savaşında, Fransız savunma hattı, Alman savunma hattı gibi büyük hatlar oluşturulmuş ve sınırlara tankların koruduğu, yalnızca tünellerle giriş yapılabilen dev ve sağlam setler inşa edilmiştir. Amaç dışarıdan gelebilecek işgali engelleyebilmek, düşmanı etkisiz hale getirebilmektir.
Ayette belirtildiği şekilde Yecüc ve Mecüc'ün belirgin özelliklerinden bir tanesi, tepelerden akın etmesidir. Nitekim dünya savaşlarında da dağlardan sayısız ordu akışı olmuş, çok çeşitli ülke askerleri akın ederek şehirlerin içlerine kadar girmiş ve milyonlarca masum insana ulaşmışlardır.
Sapkın bir felsefeyi dayanak alan olaylardan tüm dünyanın etkilenmesi, kanlı ideolojiler olan komünizm ve faşizme dayanarak fitne ve bozgunculuk ortamının oluşturulması, demir-çelik kullanımı ve koruma amaçlı setler inşa edilmesi gibi alametler dikkate alındığında, Kuran'da haber verilen Yecüc ve Mecüc'ün I. ve II. Dünya Savaşlarına işaret ediyor olması kuvvetle muhtemeldir. Darwinist, komünist felsefeye dayandırılarak çıkarılmış olan bu savaşlar sonucunda, tarihin en büyük kitle katliamları gerçekleştirilmiş, dünya çapında tarihin en büyük yıkımı yaşanmıştır. Ahir zamanda Yecüc ve Mecüc'ün getireceği büyük yıkım, bu izahlarla oldukça büyük bir mutabakat göstermektedir. (Doğrusunu Allah bilir.)
Peygamber Efendimiz (sav) "Yec'uc ve Mec'uc" olarak anılan insan topluluğunu bir kıyamet alameti olarak bildirmiştir. Yecüc Mecüc kavminin ahir zamandaki ortaya çıkışı, Hz. Mehdi (as)'ın zuhurundan bir süre önce, I. ve II. Dünya Savaşlarıyla gerçekleşmiş bir olaydır (Doğrusunu Allah bilir). Peygamber Efendimiz (sav)'in "Hz. Mehdi (as) tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi dünyaya hükmedecektir." hadisinden, Yecüc Mecüc kavminden bahsedilen Zulkarneyn kıssasında da ahir zamana işaretler olduğu anlaşılmaktadır. (Kıyamet Alametleri, sf. 183/ El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar sf. 32/Kitab ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, sf. 10)
Yecüc Mecüc, Kuran'da Allah karşıtı, kan dökücü büyük bir hareket olarak dikkat çekilen bir kavimdir. Allah karşıtı bozguncu hareketler her dönemde olmuştur; ancak asıl dünya çapında bozgunculuk ahir zamanda I. ve II. Dünya Savaşlarında gerçekleşmiştir.
Peygamber Efendimiz (sav)'in aşağıdaki hadisinde bu bozgunculuk döneminde yaşanan sefalet teşbihle anlatılmaktadır:
... Ye'cuc ve Me'cuc kavimleri dağ ve tepe gibi yüksek yerlerden akın ederek insanlara karışacak ve herşeyi yiyip içmeleri üzerine göller dahi kuruyacak, neticede büyük bir kıtlık baş gösterecektir. (İbni Mace, Fiten: 33, no: 4075-4077, 2/1358; Tirmizi, Fiten: 59, no: 2240, 4/510)
Ye'cuc ve Me'cuc… insanlara saldırırlar, bütün suları içerler, insanlar onlardan kaçmaya başlar… (Ebû Ya‘lâ, no:6436; Hâkim, el-Müstedrek: 4/488; Abdürrezzâk, el-Musannef, 2/28,29; Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, no: 10632, 16/369; Tirmizî, no: 3153; İbni Mâce, no:4080; İbni Hibbân, no: 6829)
Ye'cuc ve Me'cuc açılacak, onlar Allâh-u Te‘âlâ'nın: ‘Her yüksek yerden boşalıyorlar' buyurduğu gibi, insanlara musallat olacaklar, Müslümanlar onlardan kaçarak şehirlerine ve kalelerine çekilecekler, hayvanlarını bile yanlarına toplayacaklar. Ye'cuc ve Me'cuc yeryüzünün sularını içecekler, bir nehre uğradıklarında onu kupkuru bırakacaklar, arkalarından gelenler: ‘Bir zamanlar burada su vardı' diyecekler. İnsanlardan özel sığınaklara girmeyen kimse kalmayınca onların sözcüsü: ‘İşte yer halkından kurtulduk, şimdi gök ehli kaldı' diyecek… (Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, no:11731, 18/256; İbni Mâce, 4079; Ebû Ya‘lâ, 1144, 1351; Taberî, 15/399; İbni Hibbân, no:6830; Hâkim, el-Müstedrek: 2/245, 4/489)
Hadisler, Dünya Savaşları sırasında insanların çektiği sıkıntılara, kıtlık ve zorluk ortamına işaret ediyor olabilir (Doğrusunu Allah bilir). Savaşlar şehirlerin içlerine kadar girmiş, insanlar sığınaklara saklanmış, yerden ve gökten bombardımana maruz kalmışlardır. Bu hadislerde de bu dönemde yaşanan perişanlık ve sefalet ortamı vurgulanmaktadır.
Darwinist, komünist felsefeye dayandırılarak çıkarılmış olan I. ve II. Dünya Savaşları sonucunda, tarihin en büyük kitle katliamları gerçekleştirilmiştir. |
Peygamber Efendimiz (sav)'in bir başka hadisinde, Yecüc Mecüc'un çeşitli kavimlerden oluşan bir topluluk olduğu bildirilmektedir:
Ye'cuc ve Me'cuc yirmi iki kabileden ibarettir…
(Fethul Bari (13/107); Tuhfetul Ahfezi (6/351); Keşful Hafa (1/38-39); Berzenci, el-İşaa, sf. 249)
Bu yönüyle de Yecüc Mecüc, Dünya Savaşlarında biraraya gelen çok sayıdaki komünist, faşist ülkelerin ittifakına işaret etmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.)
Peygamber Efendimiz (sav)'in diğer hadislerinden, Yecüc Mec'uc kavminin "fesat çıkaran" ve "inkarcı bir insan topluluğu olacağı" da bilinmektedir. (Kıyamet Alametleri, Müellif: Muhammed B. Resul Al-Hüseyni, Mütercim: Naim Erdoğan, Genişletilmiş 8. baskı, Pamuk Yayıncılık, sf. 251, 257) Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisinde şu şekilde buyurmuştur:
Mirac gecesi Allah beni Yec'uc ve Mec'uclerin yanlarına gönderdi; onları dine davet ettim; kabul etmediler.. Onun için onlar, Adem ve İblis neslinden Allah'a asi gelenlerle birlikte Cehenneme gireceklerdir.
(Kıyamet Alametleri, Müellif: Muhammed B. Resul Al-Hüseyni, Mütercim: Naim Erdoğan, Genişletilmiş 8. baskı, Pamuk Yayıncılık, sf. 251, 257)
Yecüc ve Mecüc bozgunculuğunun dünya savaşlarına işaret etmesi ile ilgili olarak bir başka önemli nokta ise, Kitab-ı Mukaddes'te geçen ateşli kükürt ile ilgili izahtır. Kitab-ı Mukaddes'te, Yecüc ve Mecüc'ün bozgunculuğu esnasında gökten ateşli kükürt yağacağı şöyle ifade edilmiştir:
Bütün dağlarımda Gog'a karşı kılıcı çağıracağım. Egemen Rab böyle diyor. Herkes birbirine kılıç çekecek. Onu salgın hastalıkla, kanla cezalandıracağım; onun, ordusunun, ondan yana olan birçok ulusun üzerine sağanak yağmur, dolu, ateşli kükürt yağdıracağım. Böylece büyüklüğümü, kutsallığımı gösterecek, birçok ulusun gözünde Kendimi tanıtacağım. O zaman Benim RAB olduğumu anlayacaklar." (Hezekiel, 38:21-23)
Kitab-ı Mukaddes'te işaret edilen diğer alametler gibi ateşli kükürt de, ilk olarak, Yecüc ve Mecüc'ün bozgunculuğu esnasında yani I. ve II. Dünya Savaşları sırasında kullanılmıştır. Hardal gazı olarak adlandırılan ve içeriğinde kükürt klorür barındıran madde ve aynı zamanda karabarut olarak adlandırılan ve içeriğinde saf kükürt barındıran madde, özellikle I. Dünya Savaşı sırasında Alman askerleri tarafından, İngiliz ve Fransızlara yönelik olarak kullanılmış yakıcı silahlardır.13
Kuran'da, hadislerde ve Kitab-ı Mukaddes'te yer alan Yecüc ve Mecüc'e dair tasvirlerin tümü, I. ve II. Dünya Savaşlarında yaşanmış ve sonuçlanmış olan olaylardır. Yecüc ve Mecüc'ün, Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as) döneminde çıkacağı ve büyük katliamlar gerçekleştireceğine dair iddialar, hiçbir şekilde doğru değildir. Hz. İsa (as) ve Hz Mehdi (as)'ın zuhur ettiği dönem, sevgi, huzur, barış ve rahatlık dönemi olacak; Altınçağ adı verilen bu dönemde, uyuyan kişi uyandırılmayacak, kan akıtılmayacak, tek bir kişinin burnu bile kanamayacaktır.
Yecüc ve Mecüc, bozgunculuk çıkarmak üzere zaman zaman ortaya çıkacak olan bir kavimdir. Geçmişte ortaya çıktığı gibi gelecekte tekrar ortaya çıkması da kuvvetle muhtemeldir. Fakat bu bozgunculuk, yukarıda belirttiğimiz gibi, Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as)'ın zuhuru sırasında gerçekleşmeyecektir. Hicri 1506 tarihinden sonra, kıyamete yakın tarihlerde, Hz. İsa (as) ve Hz. Mehdi (as)'ın şehadetinin ardından dünya çapında maddi ve manevi bir bozulma yaşanacaktır. Bu tarihten sonra birbiri ardınca savaşlar başlayacak, anarşi, terör ve katliamlar gerçekleşecek; sapıklık son haddine varacak, kan döken zalim sistemler bütün dünyaya hakim olacaktır. Dinsizlik yayılacak, yeryüzünde tek bir tane bile Kutsal Kitap kalmayacak, Allah'ın Yüce adı anılmayacaktır. İşte bu dönem, Yecüc ve Mecüc fitnesinin son çıkış dönemi olacaktır. Bu büyük fitnenin ardından ise Yüce Rabbimiz, insanların bu sapkınlığına karşılık olarak onları çok dehşetli kıyamet ile buluşturacaktır.
Yecüc ve Mecüc fitnesini Hz. Mehdi (as) dönemi ile bağdaştırmaya çalışan bir kısım Evanjelik görünümlü ve Müslüman görünümlü masonlar, bu açıklamalarla beklenen Altınçağı tamamen farklı göstermeye çalışmaktadırlar. Amaçları, Hz. Mehdi (as) önderliğindeki beklenen Altınçağ dönemini, adeta bir katliam dönemi görünümünde sunmak ve Müslümanlara yönelik son derece sapkın ve ürkütücü bir bakış açısı oluşturmaya çalışmaktır. Bu telkin sonucunda hedefleri, samimi Evanjelik Hıristiyanlar üzerinde, Müslümanlara karşı suni bir önyargı oluşturabilmek ve böylelikle inanan samimi dindarların arasını ayırarak onların birlik olmalarını engellemektir. Daha önce çeşitli yazılarda çok defa uyardığımız gibi bu çirkin oyuna karşı dikkatli olunması gerekmektedir. Çünkü Evanjelik ve Müslüman görünümlü masonlar, inananların arasını ayırarak dinsizliği yaymak, inançsızlığa zemin oluşturabilmek peşindedirler. Amaçları samimi dindarların birleşip güçlenmelerini engellemek ve şeytanın sapkın dinini tüm dünyaya hakim edebilmektir. İşte bu sebeple İncil'i delil göstererek, açık alametleri çarpıtarak kendilerine taraftar toplamaya çalışmaktadırlar. Allah'a kalpten inanan, samimi olarak iman eden, vicdanlı olan hiçbir Hıristiyan'ın bu kirli telkinlerin etkisinde kalmaması son derece elzemdir.