Bazı günlük gazeteler, "bilim" dergileri veya köşe yazarları, evrim teorisini bilimin gereği sanmaya ve bu önyargı içinde büyük bir "evrim fanatizmi" sergilemeye devam ediyorlar. Gazete ve dergi sayfalarında sık sık; "Dinozorlar Kanatlanıp Kuş Oldu", "Dünyadaki Yaşam Uzaydan Gelen Meteorlarla Başladı", "İnsanlar, Hayvanlardan Evrimleştikleri İçin Acımasızlar", "Yeni Bir Fosil, Atamızın Maymunlar Olduğunu Gösterdi" gibi, ilk bakışta "bilimsel" gibi gözükebilen, oysa biraz incelendiğinde bilimsel açıdan tamamen geçersiz olduğu ortaya çıkan başlıklara rastlamak mümkün.
Oysa gerçekte bilim dünyasındaki durum, hiç de evrim teorisi lehine değil. Aksine, fosil bilimi, genetik, biyokimya ve biyoloji alanındaki gelişmeler, evrim teorisinin varsayımlarının hep aksi yönünde sonuç veriyor. Fosiller, farklı canlı kategorilerinin yeryüzünde aniden ve birbirlerinden bağımsız şekilde ortaya çıktıklarını gösteriyor. Biyokimya, canlı bedenlerinin evrimle açıklanması imkansız tasarımlara sahip olduğunu belgeliyor. Gen karşılaştırmaları, 150 yıldır savunulan basmakalıp "evrim soy ağacı" şemalarını çürütüyor. Biyoloji, doğada hiç bir "evrim" yaşanmadığını kanıtlamaya devam ediyor. Kısacası yürütülen "evrim teorisi bilimsel bir gerçektir" propagandası, bir aldatmacadan ibaret.
Bu kitapta, söz konusu propagandanın iç yüzü bir kez daha gözler önüne serilmekte ve medyada yayınlanan evrimci bazı haber ve makalelerdeki yanılgılar bilimsel deliller ışığında ortaya koyulmaktadır.
